Mehmet Akif Ersoy (1873-1936) ozan. İstanbul'da doğdu. Halkalı Baytar Mektebi’ni bitirdi (1894). Bu arada Arapça, Farsça öğrendi. Rumeli’de, Anadolu’da, Arnavutluk'ta, Arabistan’da baytar müfettişi olarak görev aldı (1894-1898). 1913’e kadar Baytar Genel Müdürlüğü yardımcılığında bulundu, ek olarak Halkalı Ziraat Mektebi’nde 1908’den sonra da Darülfünun’da edebiyat müderrisi olarak çalıştı.
Sırat-ı Müstakim, Sebilürreşad dergilerini çıkardı. Almanya’ya görevli olarak gitti (1915). Kurtuluş Savaşı’nda Anadolu’ya geçti. Milli mücadeleyi fikir açısından destekledi, bu amaçla konuşmalar yaptı. Birinci TBMM’ne Burdur milletvekili olarak girdi (1920-23). Maarif vekaleti tarafından açılan şiir yarışmasında İstiklal Marşı adlı şiiri birinciliği kazanarak TBMM’ce “Milli marş” olarak kabul edildi (1921). 1924 yılında Mısır’a gitti. Cami-ül Mısriyye Üniversitesi’nde Türk dili ve edebiyatı okuttu, 1936’da yurda döndü ve aynı yıl öldü.
Akif dini, ahlaki, toplumsal konularda yazdığı şiirleriyle bilinir. Dönemin toplumsal yaşamını, toplumun çöküntü ve bunalımlarını, kendi maçları doğrultusunda gözlemleyerek, dil ve beğeni koşullarını, aşan kalıcı anlatımlarla şiirleştirmiştir.
Osmanlı toplumunun son kalıntısı üzerinde, bağlantıları kopmakta olan öğeleri Müslümanlık yoluyla birleştirme inancına içtenlikle bağlı olmuş ve bu görüşü şiirlerinde de yansıtmıştır. Ancak Kuvayı Milliye hareketi içindeyken, emperyalizme karşı yerini belirleyerek, asıl güçlü şiirlerini yazmıştır. Şiiri, ideolojik amaçlarının görevcisi sayan Akif'in, en önemli yapıtı, 7 kitabının bir arada olduğu Safahat’tır.