Sosyalizm nedir özellikleri nelerdir kurucusu temsilcileri kimlerdir neyi savunur amaçlar? hakkında bilgi
SOSYALİZM üretim ve değişim araçlarının özel mülkiyetten çıkarılması yoluyla sömürücü sınıfları ortadan kaldırarak emekçi sınıflar yararına kurulan toplumsal düzen. Toplumculuk. Sosyalizm insanın insan tarafından sömürülmesine karşı olduğu gibi her insanın ulusal gelirden emeğine göre pay alması esasına dayanır. Bu açıdan bireyciliğe dayanan kapitalizme ve liberalizme karşıttır. Sosyalistlere göre liberalizm ve bireycilik eşitsizliği ve adaletsizliği artırır. Emeğe üstünlük tanınırsa eşitsizlik ve adaletsizlik azalır.
Sosyalizmin ekonomik temeli emeğe dayalı makineli üretimdir. Sosyalist sistemde bir kamu mülkiyeti, bir de kooperatif mülkiyet olmak üzere iki temel mülkiyet vardır. Ancak buradaki mülkiyetten kasıt üretim araçlarının mülkiyetidir. Yoksa sosyalist sistemde de tüketim mallarında (ev, araba, ev eşyası ve aletler, avadanlıklar) özel mülkiyet geçerlidir. Ve bunlarda herhangi bir eşitlik ya da sosyal adalet söz konusu değildir.
Sosyalist sistemde büyük sanayi, tarım, ticaret, bankacılık, sigortacılık, ulaştırma ve haberleşme araçları tamamen devlete aittir. Bunların gelirleri kamu giderlerine harcanır. Küçük esnaf ve köylüler kooperatifler halinde örgütlenirler.
Sosyalizm eskiçağdan bu yana birçok düşünür tarafından çeşitli biçimlerde öne sürülerek savunulmuştur. Eflatun, Thomas More, Campanella, Robert Owen, Saint-Simon, C. Fourier bunlar arasındadır. Ancak sosyalizmin en önemli temsilcileri Friedrich Engels ile Karl Marx’tır. Bu ikili kendilerinden önceki düşünürlerin öne sürdükleri sosyalizm kuramlarını “ütopik sosyalizm”, kendilerininkini ise “bilimsel sosyalizm” olarak adlandırırlar.
Tarihsel materyalizme dayanan bilimsel sosyalizm “herkese emeğine göre” ilkesini temel alır. Onlara göre sosyalizmin son aşaması, tüketim mallarının bollaşmasıyla “herkese gereksinirnine göre” ilkesinin uygulamaya konmasıdır. Bu da toplumsal sınıfların ve devletin bulunmayacağı bir evredir ki adına “komünizm” denir.