Mimar Sinan (1489-1588) mimar. 15. yüzyıl sona ererken Kayseri’nin Ağırnas köyünde dünyaya geldi. On üç yaşındayken devşirme olarak Acemi Ocağı’na alındı. Yeniçeri olarak Yavuz Sultan Selim’in İran ve Mısır seferlerine katıldı. Kanuni Sultan Süleyman zamanında da aynı şekilde birçok sefere katılarak gerek doğuda, gerek batıda değişik uygarlık eserlerini görme olanağını buldu. Özellikle 1535 Irakeyn Seferi’nde Tebriz ve Bağdat’ta İran ve Arap sanatını yakından tanıdı.
Van Kalesi’nin kuşatılması sırasında, Van Gölü’nde asker ve mühimmat taşımak üzere kalyonlar yaptı ve bunlara top yerleştirdi. Bütün bu seferlerde bir savaşçıdan çok bir istihkamcı olarak çalışması ondaki mimari yaratıcılığı geliştirdi. 1958’de Boğdan Seferi’nde Prut Irmağı üzerine 13 günde bir köprü kurarak Kanuni Sultan Süleyman’ın övgüsünü kazandı. Sefer dönüşü mimarbaşılığa atandı ve ölünceye dek, yarım yüzyıl içinde, İstanbul başta olmak üzere imparatorluğun çeşitli yörelerinde sayısız mimari eserin yapımını gerçekleştirdi.
Mimar Sinan’ın mimarbaşı olduktan sonra yaptığı ilk büyük eser, Kanuni Sultan Süleyman’ın Saruhan (Manisa) valisi iken 1543’te ölen ve cenazesi İstanbul’a getirilip gömülen oğlu Şehzade Menmed’in anısına yapımını emrettiği Şehzade Camii ve Külliyesidir (1544-1548). Ondan sonra padişah kendisi için bir cami ve külliye yapılmasını istedi. Sinan 1549 yılında bu amaçla Süleymaniye Camii’nin yapımına başladı. Bu camide, Ayasofya’da olduğu gibi iki yarım kubbe üzerine bir büyük kubbe planını uyguladı.
Caminin yapımında imparatorluğun, her tarafından toplanan her meslekten Müslüman ve Hıristiyan yüzlerce usta çalıştı. Yapım için gerekli gereçler (taş, kereste, çivi, kurşun, demir, cam, vb.) imparatorluğun bu alanlarda uzmanlaşmış yörelerinden satın alınıp getirildi. Cami 1556’da tamamlanarak padişahın da katıldığı bir törenle açıldı. Süleymaniye Camii, çevresindeki 18 yapıyla birlikte İstanbul’un en büyük külliyesi oldu. Mimar Sinan’ın kendi türbesi de bu külliyenin yanındadır.
Mimar Sinan’ın son büyük eseri Edirne’de 2. Selim için yaptığı Selimiye Camiidir. Bu 31,5 metre çapındaki kubbesi ve her üç şerefesine ayrı merdivenle çıkılan ince uzun dört minaresiyle mimaride geniş mekan anlayışının görkemli bir örneğidir.
Mimar Sinan’ın, söz konusu edilen bu üç büyük camiden birincisini (Şehzade Camii) “çıraklık”, ikincisini (Süleymaniye Camii) “kalfalık” üçüncüsünü (Selimiye Camii) ise “ustalık” eseri saydığı söylenir. Sinan seksen yaşında iken başladığı (1569) Selimiye Camii’ni seksen beşinde, 1574 yılında tamamladı.
Mimar Sinan, mimaride Osmanlılara özgü biçimi olgunluğa ulaştırdı. Bu biçimin başlıca özelliği, yapıda örtü olarak kubbenin kullanılmasıdır. Eski Roma, Bizans ve İslam yapılarında da kubbe kullanılmıştır, ancak hiç birinde Sinan’ın eserlerinde olduğu kadar, bütün yapı öğelerini çevresinde toplayan bir nitelik taşımaz. Türk mimarisi Sinan'ın yaratıcılığı ve ustalığı sayesinde 16. yüzyılda kubbeli yapı sisteminin evrensel değer kazanmasında bir aşama olmuştur.
Sinan'ın yapılarında mimari öğeler, teknik görevlerinin yanı sıra güzellik amacı da güder. Ana kubbe, yarım kubbeler, bunları taşıyan fil ayakları ve duvarlar estetik bir bütün oluştururlar. Camilerin iç süslemeleri de bunlarla orantılı olarak ayrı güzelliktedir.
Sinan beş padişah (Yavuz Selim, Kanuni Sultan Süleyman, 2. Selim, 3. Murad, 1. Ahmed) dönemini yaşamış, doksan dokuz yaşında dünyadan göçmüştür. Mustafa Sai’nin Tezkiretül Ebniye (Yapılar Kitabı) adlı kitabında belirttiğine göre Mimar Sinan, birçoğu selatin camisi olmak üzere 84 cami, 51 mescit, 57 medrese, 7 darülkurra (Kuran okuma evi), 22 türbe, 17 imaret, 3 darüşşifa (hastane), 5 suyolu ve sukemeri, 8 köprü, 18 kervansaray, 35 saray, 8 mahzen ve 46 hamam yapmıştır.
Çoğunluğu İstanbul’da bulunan bu eserlerin belli başlıları şunlardır:
Camiler: Süleymaniye Camii (İstanbul), Şehzade Camii (İstanbul) Mihrimah Sultan Camii (Üsküdar),Rüstempaşa Camii (İstanbul), Kasımpaşa Camii (İstanbul) Sokullumehmedpaşa Camii (Azapkapı-İstanbul) Kılıçalipaşa Camii (Tophane-İstanbul), Selimiye Camii (Edirne).
Köprüler: Büyükçekmece Köprüsü, Silivri Köprüsü, Mustafapaşa Köprüsü (Meriç üzerinde), Mehmetpaşa Köprüsü, Kapıağası Köprüsü, Odabaşı Köprüsü, Mehmetpaşa Köprüsü, Veziriazam Mehmetpaşa Köprüsü (Bosna).