İDRAR böbreklerle süzülüp idrar borularıyla dışarı atılan sıvı madde. Organizmada oluşan zararlı artıkların önemli bir bölümünü içerir ve söz konusu zararlı maddeler bu yolla vücuttan dışarı atılır. İdrarın büyük bölümü sudur.
Sudan başka madensel tuzlar (klor, sodyum, potasyum, fosfor, kalsiyum ve magnezyum tuzları), azotlu artıklar (en önemlileri üre, kreatinin, ürik asit), aminoasitler metabolizma sonucunda oluşan çeşitli asitler (laktik asit, pürivik asit) ve plazmada erimiş maddeler (hormonlar, vitaminler, enzimler) bulunur.
İdrarda bazı maddeler anormal ölçüde bulunabilir. Nefritli hastalarda proteinler (albüminüri), şeker hastalarında glikoz, sarılık olanlarda boya maddeleri ve öd tuzları çok bulunur. Alyuvar ve akyuvar sayısı da çok olabilir (hematüri ve pyüri). Dahası idrarda çeşitli mikroplar da bulunabilir (kolibasili, enterokoklar, verem basili, vb.).
İdrar torbasında idrar bulunmamasının (anüni) birçok nedeni vardır: İdrar borularında tıkanma olabilir ya da kan dolaşım sisteminde böbrekleri etkileyecek bir bozukluk yer alabilir (atardamar basıncının düşmesi, yanlış kan grubundan kan verilmiş olması, perfringens septisemileri, zehirlenmeler).
İdrar torbasında aşırı miktarda idrar birikmesi ise idrarın tutulduğunun belirtisidir. İdrar tutma ya da halk arasındaki deyimi ile işeyememe, erkeklerde prostattan ya da siyekteki bir hastalıktan, her iki cinste sinirsel bozukluklardan ya da karın veya kasık ameliyatı sakatlıklarından ileri gelir.
Polinefrit, sistik, prostat iltihabı ve şeker hastalığında hasta sık sık idrar boşaltma gereksinmesi duyar. Bazı şeker hastalarında ayrıca idrar miktarı da çoğalır. İdrarı tutamama da bir hastalıktır, bir sinir bozukluğundan veya idrar yollarındaki bir bozukluktan ileri gelebilir. Geceleri altına idrar kaçırma üç dört yaşından yukarı çocuklarda görülür, çoğu zaman nedeni duygusaldır (heyecan tutku, sevgi, vb.).