Safeviler kimdir ne zaman nasıl ortaya çıktı Türk mü nerede kuruldu neler yaptılar? tarihi hakkında bilgi
SAFEVİLER İran’da 1502 yılından 1736 yılına kadar hüküm süren hanedan. Hanedanın atası Erdebil’de oturan Safeviye tarikatının kurucusu Şeyh Safiyüddin Erdebili’dir. Hanedanın adı da onun adından (Safi) gelir.
Şeyh Safiyüddin (1252/53-1334) ve ondan sonra gelen Safevi şeyhleri (Şeyh Sadreddin, Hoca Alaüddin Ali, Şeyh İbrahim, Şeyh Cüneyd, Şeyh Haydar) Azerbeycan’da ve Anadolu’da çok etkin bir Şii propagandası yürüttüler.
Safevilere katılan ve başlarına giydikleri kırmızı başlıktan ötürü “Kızılbaş” adı verilen Türkmen oymakları Safevi Ordusu’nun temelini oluşturdular.
Şeyh Haydar’ın oğlu Şah İsmail (1487-1524) kendisini Tebriz’de şah ilan etti (1502). On yıl içinde bütün İran’ı egemenliği altına aldı ve İslam dünyasında beşinci mezhep adı verilen Onikiimam Şiiliğini İran’a yerleştirdi. Bu inancı Anadolu’ya yayma çabasına giriştiği ve bunda bir ölçüde başarı da sağladığı için Osmanlılarla arası açıldı.
1514’te Çaldıran Savaşı’nda Yavuz Selim’e yenilince Safevilerin Anadolu propagandası önlenmiş oldu. Sultan Selim Tebriz’e girdi. Azerbaycan, Diyarbakır ve Doğu Anadolu Osmanlı ülkesine katıldı. Şah İsmail’in 1524’te ölümü üzerine çocuk yaşta tahta çıkan oğlu Şah Tahmasp (1514-1576) dirayetli bir hükümdar oldu.
Osmanlıların İran içlerine doğru ilerlemesini ve doğuda Özbek saldırılarını önledi. Büyük Abbas da denen Şah 1. Abbas (1587-1ö29) Kızılbaşların ordudaki üstünlüğüne son vererek onları dağıttı ve yeni bir ordu kurdu. Bu ordu ile hem Özbeklere, hem Osmanlılara karşı zaferler kazandı.
Şah Abbas’ın kurduğu güçlü devlet sayesinde, kendisinden sonra gelen hükümdarlar çok yetenekli olmadıkları halde Safeviler yüz yıl daha iktidarda kalabildiler. Şah 1. Abbas’ın başkent yaptığı İsfahan 1722’de Afganlıların eline geçti. Bununla birlikte Nadir Şah iktidarı Safevilerden alıncaya kadar 2. Tahmasp ve ondan sonra 3. Abbas 1722-1736 arasında İran’ın bir bölümünde Safevi egemenliğini sürdürdüler. Nadir Şah da Safeviler gibi Türk'tü.