Renk nedir nasıl oluşur? hakkında bilgi

RENK Işığın, kendi öz yapısına ya da cisimler tarafından yayılma biçimine bağlı olarak göz üzerinde yaptığı etki. Bir başka deyimle renk, beynin görme duyusu yoluyla gelen ışıksal etkilere karşı duyarlığı ve bunları değişik biçimlerde algılamasıdır.

Işık ışınlarının dalgaları, radyo dalgalarına benzer, ancak uzunlukları onlarınkinden farklıdır; ayrıca ışınımların dalga boyları kendi aralarında da büyük farklılık gösterir. Örneğin güneş ışığı, dalga boyları ve kırılma indisleri farklı sonsuz sayıda ışınımlardan oluşmuş karmaşık bir ışıktır.


Güneş ışığını bir prizmadan geçirerek elde edilen “güneş tayfı”nda yedi ana ya da basit renk elde edilir: Mor, lacivert, mavi, yeşil, sarı, turuncu, kırmızı. Bu basit (ana) renkleri oluşturan ışınımların dalga boyu 0,4 mikron (mor renk) ile 0,8 mikron (kırmızı renk) arasında değişir.


İnsanlar, dalga boyu daha kısa olan (mor ötesi ya da ultraviyole) ışınımlar ile dalga boyu daha uzun olan (kırmızı ötesi ya da ultraruj) ışınımları algılayamazlar. Basit renkler ikinci bir prizmadan geçerken yeniden ayrışmazlar, ancak birbirleriyle birleşerek “bileşik renkler”i oluştururlar.


Renk, gerçekte, maddenin ışık üzerine etkime biçiminden başka bir şey değildir. Örneğin, güneş ışığındaki ışınımların tümünü alan bir cisim bunların hepsini olduğu gibi yansıtırsa “beyaz”, ancak yutarsa “siyah” renk ortaya çıkar; sarı renkteki bir cisim ise, sarıların dışında bütün öteki ışınımları tümden ya da büyük ölçüde yutup alıkoyar; cisim, bütün ışınımları eşit oranlarda yutarsa gri görünür vb.