Osmanlıca nedir kaç döneme ayrılır nasıl bir dildir? harfler ve okunuşları hakkında bilgi

OSMANLICA Türkiye Türkçesinin (Batı Türkçesi) bir dönemine verilen ad. Türkiye Türkçesinin Osmanlı Devleti süresince konuşulan bölümüne “Osmanlıca” denir. Osmanlı Türklerinin konuştuğu Osmanlıca, Oğuz Türkçesinin batı koludur. Bu Türk lehçesine çoğunlukla “Türki”, “Türkçe” ve “Lisan-ı Türki” denildi.

Son zamanlarda “Lisan-ı Osmani” adı verilen bu dile Osmanlı aydınlarınca “Osmani” de denirdi. Osmanlıca terimi, Osmanlı Devleti zamanında Arapça, Farsça ve Türkçe karışımı yazı dili anlamında da kullanılmaktadır.


Osmanlıca kendi gelişimi içinde üç döneme ayrılır:


1. Eski Osmanlıca: Selçuklu devri Türkçesini de kapsayan ve 15. yüzyılın sonuna kadar süren bu dönem için genellikle “Eski Anadolu Türkçesi” deyimi kullanılır. Bu dönemin başlıca temsilcileri: 13. yüzyılda Ahmet Fakih, Sultan Veled, Dehhani, Yunus Emre vb.; 14. yüzyılda Aşık Paşa, Kadı Burhaneddin, Kul Mes’ud, Ahmedi, Şeyhoğlu, Gülşehri ve 15. yüzyılda Süleyman Çelebi, Mercimek Ahmet, Şeyhi, Aşık Paşazade, Bursalı Ahmet Paşa, Necati vb.


2. Klasik Osmanlıca: Divan edebiyatının dilidir ve 16. yüzyılın başında 19. yüzyılın ortalarına kadar süren dönemi kapsar. Bu dönemin başlıca temsilcileri: Fuzuli, Nef’i, Naili, Şeyhülislam Yahya, Nabi, Nedim, Şeyh Galib, Evliya Çelebi, Naima vb.


3. Yeni Osmanlıca: Tanzimat’tan sonra ortaya çıkan Türk yenileşme edebiyatının dilidir ve 19. yüzyılın ortasından 20. yüzyılın başına kadarki dönemi kapsar. Bu dönemin başlıca temsilcileri: Şinasi, Namık Kemal, Ziya Paşa, Tevfik Fikret, Cenab Şahabddin, Halit Ziya vb. Yeni Osmanlıca 1912’ye, “Yeni lisan” ve “Milli edebiyat” akımına kadar sürdü ve yerini Yeni Türkçeye bıraktı.


Osmanlıcanın bu biçimde dönemlere ayrılması, içindeki Arapça ve Farsça sözcükler yüzündendir. İlk döneminde daha çok Türkçe sözcüklerin yer aldığı Osmanlıca, ikinci ve üçüncü döneminde üçüzlü bir dili (Türkçe-Arapça-Farsça) yapısına büründü.


Ayrıca, Osmanlı yazı dili yalnız Arapça, Farsça sözcükleri benimsemekle kalmayarak yabancı dilbilgisi kurallarını da benimsedi ve zamanla, dilde geçen Türkçe sözcük ve kavramların oranı azaldı. Osmanlıca da özellikle Arapça pek çok sözcük vardır.