ORKESTRA solocular için yazılmış bir müzik eserini seslendiren çalgıcıların tümü. Çalgı toplulukları çok eski çağlardan beri vardı, fakat bunlara “orkestra” denemezdi; çünkü gerçek orkestra ancak çoksesli müziğin gelişmesinden sonra ortaya çıktı. Önceleri çoksesli ses müziği ile çoksesli çalgı müziği birlikte yürütüldü.
1600’e doğru çok sesli çalgı müziği, çoksesli ses müziğinden ayrılmaya ve 1700’e doğru yalnız orkestraya yer veren bir repertuvar oluşmaya başladı. Oldukça uzun süren bir gelişim süreci (1607-1750) sonunda, orkestra, özerklik ve kişiliğini kazandı.
Müzik sanatındaki gelişmelere bağlı olarak, değişik müzik akımlarıyla birlikte değişik orkestra türleri ortaya çıktı: Barok orkestra (Campra, Corelli, Vivaldi, Bach vb.); klasik orkestra (Haydn, Mozart, Beethoven vb.); romantik orkestra (Schubert, Mendelssohn, Liszt, Brahms, Wagner vb); modern orkestra (Korsakov, Debussy, Bartok, Schönberg vb.).
Ayrıca, genellikle küçük toplulukları kapsayan “caz orkestrası” ve “oda orkestrası” gibi orkestra türleri de vardır.
Türkiye’de orkestra kuruluşları Tanzimat’tan sonra batı müziğinin benimsenmesiyle birlikte oluşturulmaya başlandı. Yabancı müzikçilerin yer aldığı ilk orkestralardan sonra Türk müzikçileri de orkestralar kurdu. Bu konu özellikle Cumhuriyet döneminde önem
kazandı ve Devlet Konservatuvarının kurulması sonucunda, Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası, İstanbul Şehir Orkestrası, TRT Ankara Oda Orkestrası gibi, yurt içinde ve yurtdışında büyük başarılar kazanan orkestralar kuruldu.