OKYANUS anakaraları birbirinden ayıran engin deniz. Yeryüzünün 100’de 71'ini bu denizlerle uzantıları kaplar. Yeryüzünde üç okyanus vardır: Büyük Okyanus, Atlas Okyanusu ve Hint Okyanusu. Anakaraların kıyılarında bulunan ve karalara belli oranlarda sokulan pek çok deniz bu üç okyanusun uzantılarından oluşmuştur.
Dünyanın iyice tanınması için bunların incelenmesi ve bu inceleme için de özel araçlar gerekir. Okyanusları inceleyen bilime oseanografi (oşinografi) ve oseanoloji denir. Oseanografi denizleri, deniz suyunu ve deniz diplerini fiziksel, kimyasal ve doğal bakımdan inceler. Oseanoloji ise okyanuslara ilişkin bilgileri, incelemeleri teknikleri ve bunların kullanımını içerir.
Son yıllarda teknikteki gelişmeler sayesinde bu bilimlerde büyük ilerlemeler olmuştur. Sismik sondajlar ve deniz dibi delgileriyle okyanus tabanı hakkında bilgiler edinilir. Oseanografi gemileri denizlerden su örnekleri alırlar, akıntıların gücünü ve yönünü ölçerler. Batiskaf, dalgıç çanı ve denizaltı gemileriyle deniz dipleri doğrudan doğruya incelenir.
Yapılan incelemelere göre deniz altında başlıca dört tip engebe vardır. Ana karalar bir kıta sahanlığı ile denizin altında devam eder; bunun genişliği kıyıdaki karanın yüksekliği ile ters orantılıdır. Kara ne kadar az yüksekse kıta sahanlığı o kadar geniş olur. Bu sahanlık bir kıta eşiği ile sona erer ve ondan sonra 3.000- 5.000 m derinlikte bulunan okyanus ovaları başlar.
Okyanusların taban yüzeyi büyük ölçüde bu ovalardan oluşur ve bunlar deniz altı sırtları ya da dağları ile birbirinden ayrılır. Okyanus tabanından 3.000 metreye varan yükseklikteki bu engebeler gerçek sıradağlar niteliğindedir, okyanuslardaki uzunluklar 65.000 km’yi, genişliği 1.500 km’yi bulur. Bunların yüksek dorukları denizin yüzünden yukarıda kalır ve okyanuslardaki adaları oluşturur.
Deniz altındaki dağlar da tıpkı karalarda olduğu gibi yer yer vadiler ve çökeklerle parçalanmış durumdadır. Bazı yerlerde de derin çukurlar bulunur. Bunlardan bazıları 10.000 m’yi aşar (Marianne Çukuru - 11.022 m). Deniz suyu: Deniz suyunun 1 litresinde ortalama 35 gr erimiş madensel tuz bulunur. Bunun da çoğu bildiğimiz yemek tuzudur (sodyum klorür). Tuzluluk sıcak denizlerde yüksek, buharlaşmanın az olduğu kutup denizlerinde azdır.
Deniz suyunda aynı zamanda ve değişik oranda erimiş gazlar da vardır. Bunların başında oksijen gelir ki, denizde yaşayan canlılar için gereklidir. Yüzeye yakın suların sıcaklığı iklime bağlı olup mevsimlere göre değişiklik gösterir. Yüzey sularındaki sıcaklık ekvatordan kutuplara doğru gidildikçe azalır ve kutuplarda bu sular donar. Ancak derinlerde, özellikle 3.000-4.000 metre arasında, hemen hemen her yerde sıcaklık aynıdır ve 4 derece dolayında bulunur. Sıcaklık değişmelerinden anakaralara göre çok az etkilenen okyanuslar yerküre ölçüsünde ısı düzenleyici bir rol oynarlar.