Müze nedir çeşitleri nelerdir ne işe yarar amacı nedir? hakkında bilgi

MÜZE doğa bilimleri, arkeoloji, etnoloji, tarih, güzel sanatlar ve teknik ile ilgili birtakım eserlerin ve kalıntıların düzenli bir biçimde sergilendiği kamu kurumu. Müze sergilediği bu eserler yoluyla, insan bilgisinin gelişmesine katkıda bulunmayı amaçlayan bir kurumdur.

Eskiçağ tapınaklarında tanrı ve tanrıçalara sunulan eserlerin birikimi, ilk müzeleri oluşturmuştur; ancak müzelerin gerçek kaynağı özel koleksiyonculuktur. Ortaçağda zenginler, prensler ve krallar, evlerin de değerli eşya biriktirerek koleksiyonculuğu başlattılar.


Ortaçağda koleksiyonculuk giderek önem kazandı ve yaygınlaşıp çeşitlendi: Eski eserler koleksiyonu; sanat eserleri koleksiyonu; doğal (bitki, hayvan) koleksiyonlar vb. Bu arada birçok ülkede kralların hazine daireleri ve soyluların özel koleksiyonları zengin birer müze niteliğini kazanmaya başladı zamanla bütün bunlar, toplumsal gelişme ve değişmeler sonucunda, günümüzün başlıca müzelerinin temellerini oluşturdu.


British Museum (1759, Londra); Louvre Müzesi (1793, Paris); Prado Müzesi (1809, Madrid); Alter Museum (1830, Berlin); vb. Dünyanın başka yerlerinde, bunlara benzer daha birçok müzeler kuruldu. Günümüzde her ülkenin sanat ve bilim eserlerini, tarihsel gelişimini, yeraltı ve yerüstü zenginliklerini sergileyen ulusal ve uluslararası nitelikte müzeleri vardır; sayıları da giderek artmaktadır.


Müze binalarının büyük bölümünü genellikle tarihsel yapılar oluşturur. Görerek ve tanıyarak öğrenme açısından büyük bir önem taşıyan müzeler, günümüzde birçok çeşitlere ayrılmıştır: Arkeoloji müzesi, güzel sanatlar müzesi, etnografya müzesi; botanik müzesi: zooloji müzesi; vb. Eski müzelerin bazıları, bütün bu konulardaki eserleri kapsamına alan çok büyük ve zengin müzelerdir Tarihin yalnız bir dönemini ya da belli bir alanı ilgilendiren müzelerde vardır: Topkapı Sarayı Müzesi, Türk ve İslam Eserleri Müzesi, Deniz Müzesi, Mozaik Müzesi, vb.


Günümüzde müze kurma ve işletme, uzmanlığı gerektiren önemli bir meslek durumuna gelmiştir. “Müzecilik” adı verilen bu mesleğin başlıca konuları şunlardır: Müzelerin kurulması; koleksiyonların sınıflandırılması, dağıtılması ve yıkıcı etkenlere karşı korunması; tarihi eserlerin korunması; demirbaş defterlerinin tutulması ve katalogların hazırlanması; müze sayısının ve müzelerdeki eserlerin çoğaltılması.


Türkiye’de gerçek müzecilik, Osman Hamdi Bey ile (1881) başladı. Osman Hamdi Bey bir “eski eserler nizamnamesi” hazırladı, Anadolu’nun çeşitli yörelerindeki kazıları denetim altına aldırdı; eski eserleri derledi.