Mülkiyet nedir ne anlama gelir mülkiyet hakkı hangi haklardandır kişilik hakkı mıdır? hakkında bilgi
MÜLKİYET yasaların belirlediği sınırlar içinde taşınır ve taşınmaz mallara sahip olma ve bunlardan yararlanma durumu. Avcılık ve toplayıcılık döneminde bulunan ilkel toplumlarda özel mülkiyet çok sınırlı idi. Eskiçağda ve ortaçağda kölelerin mülkiyet hakkı yoktu, yalnız özgür yurttaşlar bu haktan yararlanırlardı. O çağlarda mülkiyetin başlıca konusu topraktı.
Ticaretin doğup gelişmesiyle toprak sahiplerinin yanı sıra bir de tüccar sınıfı ortaya çıktı. Daha sonra bunlara bir de sanayici sınıfı eklenince, üretim araçlarını ellerinde bulunduran bu üç sınıfın tümüne birden kapitalist sınıf dendi.
Çağımızda özel mülkiyet ile kapitalizm adeta özdeş kavramlar haline geldi. Kapitalist ülkelerde mülkiyet hakkı devletin ve düzenin temelidir. Bu nedenle başta anayasa olmak üzere yasalarla korunur ve bu hakkın ihlali hukuk ve ceza yaptırımlarını gerektirir. Sosyalist rejimlerde üretim araçlarının mülkiyeti kamunundur. Özel mülkiyet ancak konut ve taşınır kişisel mallar için söz konusudur.
Türkiye de mülkiyet hakkı Türk Medeni Kanunu’nun Aynı Haklar başlığını taşıyan bölümünde düzenlenmiştir. Buna göre mülkiyet karinesi, gayrimenkullerde (taşınmaz mallar) tapu sicilindeki tescil, menkullerde ise zilyetliktir. Tapuda kayıtlı bir mal kimin adına kayıtlı ise onundur.
Menkul bir malı elinde bulunduran (zilyet), aksi kanıtlanıncaya kadar onun maliki sayılır. Bir malın taşınır ya da taşınmaz birden fazla malikinin bulunması o mal üzerinde birden fazla mülkiyet hakkının bulunduğunu tanımlamaz, mülkiyet hakkı yine tektir, ancak bu hak birden çok kişiye aittir. Bu gibi toplu mülkiyetin iki çeşidi vardır: Müşterek mülkiyet ve iştirak halinde mülkiyet.
Müşterek mülkiyette ortakların payları bellidir ve her paydaş kendi payını tek başına tasarruf edebilir, yani onu satabilir; bunun için öteki paydaşların iznini alması gerekmez. Müşterek mülkiyete paydaşlardan herhangi birinin isteği ile son verilebilir.
İştirak halinde mülkiyette birden fazla kimse payları belirlenmeksizin bir malın tamamına elbirliği ile maliktirler. Bu çeşit mülkiyet mirasla ortaya çıkar ve ancak bütün maliklerin oybirliği ile yönetilir. Mülkiyete konu olan mal oybirliği ile başkasına devredilmek ya da müşterek mülkiyete çevrilmekle iştirak halindeki mülkiyet sona erer.