Mısır nerede hangi kıtada nasıl bir ülke? tarihi hakkında bilgi

MISIR Kuzey Afrika’nın batı ucunda devlet. Yüzölçümü 1.001.449 km2, nüfusu 98,42 milyon, başkenti Kahire. Doğal ortam: Mısır’ın büyük bir bölümü Büyük Sahra’nın sınırları içindedir ve tamamen çöl karakteri gösterir. Yalnız kuzeyde Akdeniz kıyısındaki yerlerde Akdeniz iklimi görülür. Ancak buralarda bile iklim çok sıcaktır (Kahire’de ocak ayı ortalama sıcaklığı 14°C, temmuz ayı ortalaması 29°C, yıllık yağış 420 mm). Güneyde Sudan’dan ülkeye girerek kuzeye doğru akan Nil Irmağı’nı doğuda Arap, batıda Libya çölleri, kalkerli ve kumlu yüksek platolar halinde sınırlar. Nil ırmağı denize yaklaştıkça genişler ve bitkilerin gelişmesine elverişli bol suyu ve çamuru getirir, ülkeyi baştan başa geçtikten sonra geniş bir delta yaparak Akdeniz’e dökülür.

Nüfus: Mısır’ın doksan milyonu aşkın nüfusu ülke yüzeyinin yüzde 3,5’u üzerinde Nil Vadisi’nde toplanmış durumdadır. Buradaki büyük nüfus yoğunluğunun (km2 başına 1.000 kişi) yanı sıra doğum oranı da çok yüksektir. Ülkenin geri kalan çöl bölümünde yer yer bulunan küçük vahalarda da insan yaşar. Kentleşme oranı normaldir, nüfusun yarısı kentlerde oturur. Kentler arasında en kalabalık olanlar Kahire ile İskenderiyedir. Kahire’nin nüfusu 10 milyona yaklaşır. Diğer büyük kentlerin hepsi Nil boyundadır.


Ekonomi. Mısır’da çalışan nüfusun yarısı tarımla uğraşır. Fellah denen Mısır çiftçisinin yaşamı büyük ölçüde Nil Irmağı’na bağlıdır. Eskiden Nil’in taşkın ve kurak yıllarına göre ülkede bolluk ve kıtlıklar birbirini izlerdi. Assuan Barajı’nın yapımından sonra Nil sularının akışı düzene konup sulama tesisleri kurularak, sulanan alanlar genişletilmiştir. Assuan’dan başka Nil’in aşağı kesimlerinde de sulama için gerekli baraj ve bentler yapılmış böylece yıl boyunca Nil sularından sulama amacıyla yararlanma olanağı sağlanmıştır. Güneydeki yüksek Assuan Barajı sayesinde sulanan tarım alanlarının toplamı 1 milyon hektarın üstündedir. Bu Nil düzenlenmesinin tek sakıncası eskiden Nil’in taşıdığı alüvyondan şimdi tarlaların yoksun kalmış olmasıdır. Ancak bu sakınca da bol yapay gübre kullanma yoluyla giderilmektedir.


Tarımda geleneksel ürünlerin (buğday, mısır, darı) yanı sıra sanayi bitkileri de (pamuk, şekerkamışı) yetiştirilir. Deltanın bataklık kesimlerinde de geniş ölçüde pirinç üretimi yapılır. Özellikle Akdeniz kıyı bölgelerinde turunçgiller ve sebze üretimi giderek artmaktadır. Mısır’da sanayi yeni yeni gelişmektedir. Son yıllarda petrol bulunması, üretimin artırılması (yılda 30 milyon ton) ve Assuan Barajı’ndan büyük ölçüde elektrik enerjisi sağlanması sanayinin gelişmesinde önemli etken olmuştur. Bununla birlikte sanayi henüz gelişme halindedir.


Eskiden beri var olan tekstil sanayine günümüzde gübre üretimine yönelik kimya sanayi ve her türlü makine sanayine yönelik demir-çelik sanayi eklenmiştir. Büyük kentlerde besin sanayi de önemli bir yer tutar. Bununla birlikte sanayi üretimi ülke gereksinimini karşılamaktan uzaktır. Bu nedenle Mısır dışarıdan çeşitli makine ve sanayi malları satın alır, pamuk ve petrol dışsatımı yapar. Yabancı ülkelerle yapılan ticaret İskenderiye Limanı’ndan gerçekleştirilir. Hatta gemiler Kahire’ye kadar gidebilir. Turizmin yanı sıra Süveyş Kanalı da ülke ekonomisine büyük bir katkıda bulunur. Buna karşın halkın yaşam düzeyi oldukça düşüktür. Bunun başlıca nedeni hızlı nüfus artışı ve yüksek orandaki askeri giderlerdir.


Tarih. Mısır’ın bilinen tarihi İÖ 5.000 yıllarına iner. İÖ 3.200 yıllarında kurulan Mısır Krallığı, art arda gelen firavun sülalelerinin yönetiminde Büyük İskender’in Mısır’ı ele geçirmesine kadar (İÖ 332) sürmüştür. Ondan sonra üç yüzyıl Ptalameios hanedanının yönetiminde kalan Mısır, Kraliçe Kleopatra zamanında Roma egemenliğine girdi. 7. yüzyılda Arapların eline geçerek İslamlaşıp Araplaştı. Yavuz Sultan Selim’in Mısır Seferi’nden sonra Osmanlı İmparatorluğu’na katıldı (1517). Bir ara Fransa’nın işgaline uğradı (1798-1805). Fransızlar İngilizlerin de yardımıyla çıkarıldıktan sonra Mısır, Osmanlı paşalarından Mehmed Ali Paşa’nın eline geçti. Mısır valisi olan M. Ali Paşa bağımsızlık ilan ederek Osmanlı Ordusu ile, çarpıştı. Kütahya’ya kadar ilerlerdi. Sonunda İngilizlerin aracılığı ile Osmanlı Devleti’ne bağlı olmak üzere özerk bir Mısır Devleti kurulmasını sağladı. Mehmed Ali Paşa sülalesinden gelen kralların yönetimindeki Mısır 1. Dünya Savaşı’nın başlagıncında (1914) İngiliz himayesine girdi. Daha önce 1869’da Süveyş Kanalı açılmış, Mısır Hindistan’a giden kestirme deniz yolunun üzerinde olduğundan büyük önem kazanmıştı.


1952 yılında yapılan askeri darbe ile Kral Faruk tahtan indirilip ülke dışına sürüldü ve cumhuriyet ilan edildi. 1970 yılında ölümüne kadar başkan olarak ülkeyi yöneten Cemal Abdülnasır zamanında Mısır, Arap milliyetçiliğinin merkezi ve önderi oldu. Mısır, Arap davası uğruna İsrail ile birkaç kez savaştı, ancak her seferinde yenildi. Son Mısır-İsrail savaşı Başkan Nasır’ın ölümünden üç yıl sonra Başkan Enver Sedat zamanında oldu. Saldırıyı başlatan Mısır başlangıçta başarılı olduysa da sonuçta yine yenildi. Daha sonra Sedat, Mısır’ın politikasında köklü bir değişiklik yapıp Nasır zamanındaki Sovyet desteğinden vazgeçti. Sovyet teknisyenlerini geri gönderdi, Amerika Birleşik Devletleri ile yakın ilişkiler kurdu ve İsrail ile tek başına, diğer Arap ülkelerinin muhalefetine karşın barış görüşmelerine, girişti.


Amerika Birleşik Devletleri’nin aracılığı ile Camp David de yapılan görüşmeler anlaşmayla sonuçlandı. Sedat bu kararını halka da onaylattı. İsrail Sina’yı boşaltarak Mısır’a geri verdi. Ancak Sedat birçok Arap devleti ve içerde karşıtlarının gözünde Arap davasına ihanetle suçlandı. 1981 yılında bir askeri gösteri ve geçit töreninde suikast sonucunda öldürüldü. Başkan seçilen Hüsnü Mübarek yine Birleşik Amerika’nın desteğine ve İsrail dostluğuna dayanan bir politika izlemekle birlikte içerde Sedat’ın tutuklatmış olduğu politikacılardan birçoğunu serbest bıraktırarak ülkede iç barışı sağlama yolunda önemli adım attı.


Mısır’ın piramitleri: Firavun adı verilen eski Mısır krallarından bazıları yüzyıllardan beri ayakta duran piramit biçiminde anıtlar yaptırdılar. Bunlar birer anıt mezardır. İçlerinde kral ve kraliçenin mumyalanmış bedenlerinin konup saklandığı ayrı odalar vardır. Sayıları altmışı bulan piramitlerin birçoğu küçük olmakla birlikte üç tanesi çok büyüktür. Gize’de bulunan bu üç büyük piramit Keops, Kefren ve Mikerinos piramitleridir. Bunların en büyüğünün yüksekliği 144 m’yi bulur.


Mısır’ın büyük kentleri

Kahire 9,5 milyon

İskenderiye 5,2 milyon

Gize 8,8 milyon

Süveyş 744.189