MİÇURİNCİLİK sonradan kazanılan özelliklerin genel kalıtım kurallarını açıklayan yeni Lamarckçı öğreti. Bu öğretinin kurucusu olan Miçurin, başka ülkelerden çeşitli bitkiler getirterek bunları melezleştirdi; kışa ve soğuğa dayanıklı meyve ağaçları yetiştirdi.
Onun bu alandaki çalışmaları, önce Lenin, daha sonra da Stalin tarafından övgüyle karşılandı. 1948’de komünist makamlar genetikle ilgili Mendel yasalarını geçersiz saydılar ve onun yerine “Miçurincilik”i kabul ettiler. 1962’ye kadar resmi geçerliliğini koruyan Miçurincilik, öğreti ve tarım alanında görülen başarısızlıklar nedeniyle, bu tarihten sonra eski önemini yitirdi.
Miçurincilik, Marx ve Engels’in 1870’te öne sürdükleri komünist biyoloji görüşüyle özdeş sayılır. Miçurinciler, yapay ayıklanma yoluyla evcil hayvanların ve tarım bitkilerinin ıslah edilebileceğini ve sonradan kazanılan özelliklerin soydan soya geçebileceğini ileri süren Lamarckçı evrim görüşünü kabul ederler.
Miçurin, ayrı türden bitkileri kendine özgü bir teknik kullanarak melezleştirdiğini öne sürüyordu. Bunun için iki ayrı türün birini aşı, diğerini anaç olarak kullandı ve her iki bitki birbiriyle bağdaşıncaya kadar bu islemi sürdürdü. Böylece çapraz tozlaşma sonucunda yaşayıp çoğalabilen melezler elde etti. Bu alandaki araştırmalarıyla Miçurin, o dönemin biyoloji öğretilerine az da olsa katkıda bulunmuştur.