Memluklar kimdir neden kölemen denir nerede kurulmuştur eserleri nelerdir? devleti hakkında bilgi

Memluklar kimdir ve neden kölemen denir? Memluk devleti ne zaman nerede kurulmuştur ve eserleri nelerdir? Memluklar devleti hakkında bilgi sitemizde.

MEMLUKLAR yada KÖLEMENLER Eyyubilerden sonra Mısır ve Suriye’de kurulan Türk devleti. Eyyubiler, Oğuz ve Kıpçak Türklerinden gençleri, ülkelerine getirterek onlara iyi bir askerlik öğretimi gösterirler, sonra bunlardan muhafız alayları kurarlardı.


Bu askerlerden yetenekli ve güvenilir olanlar, devletin önemli görevlerine getirilirdi. Kendilerine Memluk (köle) denilen bu Türk beylerinin ve onların oluşturdukları Memluk gruplarının, Eyyubilerin son zamanlarında, devlet yönetiminde ağırlıkları daha çok hissedilmeye başlandı. Bunlardan biri olan Aybey, Mısırdaki Eyyubi Devleti’ne son vererek yerine Memluk Devleti’ni kurdu (1250). Kişinin yeteneği elverişli ise en yüksek mevkilere kadar yükselebildiği bu Türk devleti örgütünde en yetenekli gençlerin seçilmesi, yeni yönetimin de temel ilkesi oldu.

Bu nedenle Memluk Devleti’nde ancak en güçlü kimseler iş başına geçebilirdi. Yöneticiler en yetenekli kişiler arasından seçilir ve özel bir eğitim görürlerdi. Bu yöneticilerin kurdukları ordular, Yakındoğu tarihinde önemli bir rol oynamış ve tarihin akışını değiştirmiştir.

Memluklar, ilk iş olarak, Mısır ve Suriye’yi aynı yönetim altında birleştirmek çabasına giriştiler. Bu sırada, İran’da kurulmuş olan Moğol İlhanlı Devleti, Suriye üzerinden Mısır’a saldırmak ve o yöreleri ele geçirmek üzere bir ordu gönderdi.

Memluk komutanlarından Baybars, Ayn Galut Savaşı’nda Moğolları yenilgiye uğrattı (1260) ve böylece İslam ve Türklük için çok kötü sonuçlar doğurabilecek olan Moğol tehlikesi önlendi. Baybars, Suriye’yi ele geçirdikten sonra, kazandığı başarıdan yararlanarak hükümdar oldu.

Bu arada İlhanlı Hanı Hülagü, 1258’de Abbasi Halifeliği’ne son vermişti. Baybars, İslam ülkelerinin sevgisini kazanmak için, Bağdat’tan kaçan Abbasoğullarından birini Mısır’da halife ilan etti (1261). Böylece Abbasi Halifeliği yeniden kurulmuş oldu.

Anadolu Selçuklularını, Moğol baskısından kurtarmak ve kendi topraklarını genişletmek üzere Anadolu’ya sefer yaptı. Moğolları Elbistan Ovası’nda yenerek Kayseri’ye kadar ilerledi, ancak kesin sonuç alamadan geri dönmek zorunda kaldı. Bu sırada Hayfa, Yafa ve Antakya kentleri, Haçlılardan alındı.

Baybars’ın ölümünden sonra yönetimi ele geçiren Sultan Kalavun, Suriye’yi almaya hazırlanan Moğollar ile savaştı, onları Humus’ta yendi (1281); Suriye kıyılarında tutunan Frankları da yenerek ellerindeki kaleleri geri aldı (1289). Kalavun’dan sonra hükümdar olan Melikül-Eşref, Akka Kalesi’ni ele geçirdi. Böylece son Haçlı kalıntıları da ortadan kaldırılmış oldu. Ancak Moğolların Suriye’yi alma girişimleri sürüyordu. Memluklar, İlhanlı Hanı Gazan Han’ın gönderdiği orduyu Mercüsşofar’da yenerek (1303) Moğol saldırılarına son verdiler.

Daha sonra Kilikyadaki Ermeni Krallığı’nı ortadan kaldırdılar. Böylece Mısır’da Berka’nın güneyinden Musavva’ya kadar, kuzeyde Toros Dağları ile Fırat ırmağı boylarından, güneyde Arabistan çöllerine kadar uzanan büyük bir imparatorluk kurdular.

Başlangıçta Memluklarla Osmanlılar arasındaki ilişkiler dostçaydı. Ancak gittikçe güçlenen Osmanlı Devleti’nin, Karaman Beyliği’ni ortadan kaldıması ve Dulkadir Beyliği’ni yönetimi altına almak istemesi yüzünden bu iki Türk devletinin arası açıldı. Fatih Sultan Mehmed döneminde giderek artan gerginlik, 2. Beyazid zamanında uzayıp giden ve sonuçlanamayan savaşlara neden oldu.

Sonunda, Yavuz Sultan Selim, Memluk ordularını 1516’da Mercidabık’ta ve 1517’de Ridaniye’de yenerek, Memluk Devleti’ni ortadan kaldırdı. Memluklar döneminde, ülkede birçok bilgin ve düşünür yetişti; Kahire, Şam ve Halep medreseleri birer bilim merkezi durumuna geldi. Diğer İslam ülkeleri bilginlerinden uzman olmak isteyenler, bu medreselerde öğrenim görüyorlardı: Bu dönemde yetişen bilim adamlarının önemli bir bölümü Türktü.

Sanat da oldukça ileri düzeydeydi. Günümüzde Mısır ve Suriye’de göze çarpan İslam yapıtlarının birçoğu o dönemden kalmadır. Kahire, Şam ve Halep kaleleri; Sultan Hasan Cami, Sultan Kalavun Cami, Sultan Berkuk Türbesi; medreseler, çeşmeler vb. o dönem Türk-İslam yapıtlarının değerli örnekleridir.