MEKSİKA Orta Amerika’da federal devlet. Yüzölçümü 1.972.547 km2, nüfusu 126,2 milyon, başkenti Mexico Doğal ortam. Kuzey Amerika’nın güney ucunda yer alan Meksika, yüksek yaylalarla dağ zincirlerinden oluşan geniş bir ülkedir. Kuzeyde Doğu Sierra Madre ve Batı Sierra Madre dağları arasında yaklaşık 1.500 m yüksekliğinde geniş bir yayla bulunur. Bu yaylanın kuzey sınırı Rio Grande (Rio Brave) ırmağı ile son bulur. Rio Grande ırmağı, Meksika ile Birleşik Amerika arasında sınır oluşturur.
Ülkenin doğusunda Atlas Okyanusu (Meksika Körfezi), batısında Büyük Okyanus vardır. Yalnız bu denizlerin kıyılarında alçak yerler, dar ovalar bulunur. Batıda Büyük Okyanus’un büyük bir girintisini oluşturan Kaliforniya Körfezi bulunur. Ülkenin ortasında çukur havzalarla bölünmüş yüksek yaylalar ve volkanik bir dağ yayı (Orizaba 5.700 m, Popokatepetl) yer alır. Güneyde arazi giderek daralır, Tehuantepek’ten sonra yeniden genişleyerek kuzeye doğru Yukatan Yarımadası’nı meydana getirir. Ülkenin kuzeyi ile güneyi arasında büyük enlem farkı bulunduğundan iklim de buna paralel olarak değişiklik gösterir. Kuzeyde çok kurak iklim nedeniyle ancak dikenli (kaktüs) bozkır bitkileri örtüsü vardır, buna karşılık tropikal iklimin egemen olduğu güneyde yoğun bir orman örtüsü görülür. İklim genellikle ülkenin bütününde sıcak olmakla birlikte yükseklerde daha serindir.
Nüfus. Meksika’da nüfusun yüzde altmışını melezler (Kızılderili ve İspanyol karışımı) yüzde 30’unu Kızılderili (yerli), yüzde 1O’unu Beyazlar oluşturur. Nüfusun büyük çoğunluğu insan yaşamına elverişli olan yüksek yayla kesiminde yaşar. Doğum oranı ve bunun sonucu olarak nüfus artışı çok yüksektir. Bu nedenle kırsal kesimden sürekli olarak kentlere göç vardır ve kent nüfusu oranı yüzde 66’yı bulur. Nüfusu 200.000’in üstündeki kentlerin sayısı 20’yi aşar. Nüfusu 1 milyonun üstünde olan kentlerin sayısı ise üçtür (Mexico, Guadalajara. Monterrey). Ülke nüfusunun yaklaşık sekizde biri başkent Meksiko’da oturur. Hızlı kentleşmenin sonucu olarak büyük kentlerin çevresi gecekondularla doludur.
Ekonomi. Meksika da çalışan nüfusun yarısı tarımla uğraşır. 20. yüzyılın başında yapılan devrimle çiftçiler önemli ölçüde toprağa kavuşturulmuş, hacienda denen büyük çiftlikler ortadan kaldırılmıştır. Bununla birlikte nüfus çok kalabalık olduğundan yine de toprak yetersizdir. Başlıca tarım ürünleri mısır, buğday, turunçgiller, şeker kamışı pamuk, kahve gibi yiyecek ve sanayi bitkileridir. Hayvancılık da ülke ekonomisinde önemli yer tutar. Sığır sayısı 30 milyonun üstündedir.
Toprakaltı zenginliği olarak petrol, demir, çinko ve kurşun yatakları vardır. Gümüş üretiminde ise dünyada ilk sırayı alır. Son yıllarda Meksika Körfezi’nde bulunan petrolün işletilmesiyle Meksika önemli petrol üreticisi ülkeler arasına girmiştir. Yıllık petrol üretimi 110 milyon tonu, doğal gaz üretimi 70 milyar m3'tü aşar. Petrol üretimine bağlı olarak petrokimya sanayi geliştiği gibi, genel olarak tüm sanayi dalları da gelişme sürecine girmiş, özellikle demirçelik, otomobil, makine sanayinde hızlı bir gelişme olmuştur. Bununla birlikte sanayinin hala önemli bir bölümünü tekstil sanayi oluşturur.
Tarih. 1519’da İspanyol istilası başlamadan önce Meksika, kıtadaki yerli uygarlıkların en gelişmiş olduğu ülkeydi (Maya ve Aztek uygarlıkları). İspanyollar bu uygarlıkları yok ettikleri gibi yerli halkı da köleleştirdiler. Zamanla orada yerleşip çoğalan İspanyol kökenliler, 18. yüzyılda Fransız Devrimi’nin de etkisiyle bağımsızlık hareketine yöneldiler. Meksika 1821’de bağımsızlığını ilan etti. 1857’de Benito Juarez’in önderliğinde girişilen anayasal hareketle iktidar Beyazlardan melezlere geçti. Art arda girişilen devrim ve ayaklanmalar sonucunda toprak reformları yapıldı, halka arazi dağıtıldı, büyük çiftlikler ortadan kaldırıldı. 1978'de ülkede ilk kez Komünist Partisine serbest örgütlenme olanağı tanınarak batılı anlamda tam demokratik bir yönetim kuruldu. Meksika, yalnız Birleşik Amerika ile değil, bütün büyük devletlerle (SSCB, Çin, Japonya, vb.) özellikle Avrupa ülkeleriyle yakın ilişkilere girişti. Kalabalık nüfusu, devrimci geçmişi ve büyük petrol ve doğal gaz rezervi ve üretimiyle (6,5 milyar ton petrol, 2.700 milyar m3 doğal gaz rezervi) Meksika kalkınmış ülkeler arasına girme yolundadır.
Ülkenin doğusunda Atlas Okyanusu (Meksika Körfezi), batısında Büyük Okyanus vardır. Yalnız bu denizlerin kıyılarında alçak yerler, dar ovalar bulunur. Batıda Büyük Okyanus’un büyük bir girintisini oluşturan Kaliforniya Körfezi bulunur. Ülkenin ortasında çukur havzalarla bölünmüş yüksek yaylalar ve volkanik bir dağ yayı (Orizaba 5.700 m, Popokatepetl) yer alır. Güneyde arazi giderek daralır, Tehuantepek’ten sonra yeniden genişleyerek kuzeye doğru Yukatan Yarımadası’nı meydana getirir. Ülkenin kuzeyi ile güneyi arasında büyük enlem farkı bulunduğundan iklim de buna paralel olarak değişiklik gösterir. Kuzeyde çok kurak iklim nedeniyle ancak dikenli (kaktüs) bozkır bitkileri örtüsü vardır, buna karşılık tropikal iklimin egemen olduğu güneyde yoğun bir orman örtüsü görülür. İklim genellikle ülkenin bütününde sıcak olmakla birlikte yükseklerde daha serindir.
Nüfus. Meksika’da nüfusun yüzde altmışını melezler (Kızılderili ve İspanyol karışımı) yüzde 30’unu Kızılderili (yerli), yüzde 1O’unu Beyazlar oluşturur. Nüfusun büyük çoğunluğu insan yaşamına elverişli olan yüksek yayla kesiminde yaşar. Doğum oranı ve bunun sonucu olarak nüfus artışı çok yüksektir. Bu nedenle kırsal kesimden sürekli olarak kentlere göç vardır ve kent nüfusu oranı yüzde 66’yı bulur. Nüfusu 200.000’in üstündeki kentlerin sayısı 20’yi aşar. Nüfusu 1 milyonun üstünde olan kentlerin sayısı ise üçtür (Mexico, Guadalajara. Monterrey). Ülke nüfusunun yaklaşık sekizde biri başkent Meksiko’da oturur. Hızlı kentleşmenin sonucu olarak büyük kentlerin çevresi gecekondularla doludur.
Ekonomi. Meksika da çalışan nüfusun yarısı tarımla uğraşır. 20. yüzyılın başında yapılan devrimle çiftçiler önemli ölçüde toprağa kavuşturulmuş, hacienda denen büyük çiftlikler ortadan kaldırılmıştır. Bununla birlikte nüfus çok kalabalık olduğundan yine de toprak yetersizdir. Başlıca tarım ürünleri mısır, buğday, turunçgiller, şeker kamışı pamuk, kahve gibi yiyecek ve sanayi bitkileridir. Hayvancılık da ülke ekonomisinde önemli yer tutar. Sığır sayısı 30 milyonun üstündedir.
Toprakaltı zenginliği olarak petrol, demir, çinko ve kurşun yatakları vardır. Gümüş üretiminde ise dünyada ilk sırayı alır. Son yıllarda Meksika Körfezi’nde bulunan petrolün işletilmesiyle Meksika önemli petrol üreticisi ülkeler arasına girmiştir. Yıllık petrol üretimi 110 milyon tonu, doğal gaz üretimi 70 milyar m3'tü aşar. Petrol üretimine bağlı olarak petrokimya sanayi geliştiği gibi, genel olarak tüm sanayi dalları da gelişme sürecine girmiş, özellikle demirçelik, otomobil, makine sanayinde hızlı bir gelişme olmuştur. Bununla birlikte sanayinin hala önemli bir bölümünü tekstil sanayi oluşturur.
Tarih. 1519’da İspanyol istilası başlamadan önce Meksika, kıtadaki yerli uygarlıkların en gelişmiş olduğu ülkeydi (Maya ve Aztek uygarlıkları). İspanyollar bu uygarlıkları yok ettikleri gibi yerli halkı da köleleştirdiler. Zamanla orada yerleşip çoğalan İspanyol kökenliler, 18. yüzyılda Fransız Devrimi’nin de etkisiyle bağımsızlık hareketine yöneldiler. Meksika 1821’de bağımsızlığını ilan etti. 1857’de Benito Juarez’in önderliğinde girişilen anayasal hareketle iktidar Beyazlardan melezlere geçti. Art arda girişilen devrim ve ayaklanmalar sonucunda toprak reformları yapıldı, halka arazi dağıtıldı, büyük çiftlikler ortadan kaldırıldı. 1978'de ülkede ilk kez Komünist Partisine serbest örgütlenme olanağı tanınarak batılı anlamda tam demokratik bir yönetim kuruldu. Meksika, yalnız Birleşik Amerika ile değil, bütün büyük devletlerle (SSCB, Çin, Japonya, vb.) özellikle Avrupa ülkeleriyle yakın ilişkilere girişti. Kalabalık nüfusu, devrimci geçmişi ve büyük petrol ve doğal gaz rezervi ve üretimiyle (6,5 milyar ton petrol, 2.700 milyar m3 doğal gaz rezervi) Meksika kalkınmış ülkeler arasına girme yolundadır.