LAMBA sıvı ya da gaz yakıtla çalışan ya da elektrik enerjisiyle parlayan aydınlatma aygıtı. Sıvıyla (yağ, petrol) çalışan lambalarda sıvı yakıt bir fitille yanma noktasına yükselir, orada gaz haline dönüşerek yanar ve ışık verir. Bu çeşit lambaların en yaygını gaz yağıyla çalışan petrol lambasıdır. İlk petrol lambası 1860’larda Avrupa’da yapılmıştır.
Gazla çalışan lambalar 20. yüzyılın başına doğru bulunmuş ve önce sokakları aydınlatma amacıyla kullanılmıştır. Günümüzde petrol ve bütan gazı lambaları elektriğin bulunmadığı yerlerde kullanılmaktadır. İlk elektrik lambasını Yabloçkov adında bir Rus fizikçisi bulmuşsa da ilk kullanılabilen akkor telli elektrik lambasını (ampul) bulan Amerikalı bilgin Edison’dur.
Başlangıçta flaman (ince tel) olarak karbon kullanılıyordu, sonra bunun yerini tungsten aldı. Tungstenden yapılan telin sıcaklığı 2.800 K olduğu zaman verdiği aydınlık 15-20 lm/W dolayındadır; iyot ya da brom gibi halojenli ortamda kuvars lamba kullanılacak olursa tel sıcaklığı 3.200 K’e, aydınlık da 25 lm/W dolayına yükselir.
Bu tip lambalar bile aydınlık bakımından düşük verimli sayılır. Onun için daha fazla aydınlık elde etmek amacıyla gaz içinde elektrik deşarjına dayanan lambalar yapılmıştır. Ne var ki bunlarda verim yüksekse de ışık kesiklidir. Bu nedenle verimi yüksek, aydınlığı sürekli gazışıl (flüoreson) lambalar icat edilmiştir.
Bunlarda aydınlatma (beyaz ışık) 70 lm/W dolayındadır, ancak düşük basınçta cıva buharı kullanılmak ve lamba çeperi gazışıl bir tabaka ile kaplanmak koşuluyla bu verim ve sürekli aydınlık sağlanabilir. Cıva buharı yerine değişik asal gazlar (neon, argon, ksenon) kullanılarak değişik renkte ışıklar da elde edilebilir. Gün ışığına en çok benzeyen ışık ksenonlu ampüllerden elde edilmektedir.
Gazla çalışan lambalar 20. yüzyılın başına doğru bulunmuş ve önce sokakları aydınlatma amacıyla kullanılmıştır. Günümüzde petrol ve bütan gazı lambaları elektriğin bulunmadığı yerlerde kullanılmaktadır. İlk elektrik lambasını Yabloçkov adında bir Rus fizikçisi bulmuşsa da ilk kullanılabilen akkor telli elektrik lambasını (ampul) bulan Amerikalı bilgin Edison’dur.
Başlangıçta flaman (ince tel) olarak karbon kullanılıyordu, sonra bunun yerini tungsten aldı. Tungstenden yapılan telin sıcaklığı 2.800 K olduğu zaman verdiği aydınlık 15-20 lm/W dolayındadır; iyot ya da brom gibi halojenli ortamda kuvars lamba kullanılacak olursa tel sıcaklığı 3.200 K’e, aydınlık da 25 lm/W dolayına yükselir.
Bu tip lambalar bile aydınlık bakımından düşük verimli sayılır. Onun için daha fazla aydınlık elde etmek amacıyla gaz içinde elektrik deşarjına dayanan lambalar yapılmıştır. Ne var ki bunlarda verim yüksekse de ışık kesiklidir. Bu nedenle verimi yüksek, aydınlığı sürekli gazışıl (flüoreson) lambalar icat edilmiştir.
Bunlarda aydınlatma (beyaz ışık) 70 lm/W dolayındadır, ancak düşük basınçta cıva buharı kullanılmak ve lamba çeperi gazışıl bir tabaka ile kaplanmak koşuluyla bu verim ve sürekli aydınlık sağlanabilir. Cıva buharı yerine değişik asal gazlar (neon, argon, ksenon) kullanılarak değişik renkte ışıklar da elde edilebilir. Gün ışığına en çok benzeyen ışık ksenonlu ampüllerden elde edilmektedir.