İSVİÇRE Ota Avrupa’da devlet. Yüzölçümü 41.293 km2, Nüfus 8,57 milyon. Başkent Bern. Doğal ortam. İsviçre Batı Avrupa'nın en küçük ülkelerinden biridir. Doğal açıdan başlıca üç bölgeye ayrılır: Batıda İsviçre Jurası, güney ve güneydoğuda Alp Dağları ve bu ikisi arasındaki Mittelland (orta ülke). Jura kesimi dağlıktır, ancak dağların yüksekliği Alpler kadar değildir, en yüksek doruğu ancak 1.677 metreye varır. Orta İsviçre, doğusunda birçok tepelerin yer aldığı daha düzlük bir alandır. Burada çukur yerler çoktur ve bu nedenle pek çok sayıda göl bulunur. Bu göller ülkesinin güneyinde Leman Gölü, kuzeyinde ise Konstanz Gölü yer alır.
Alplerin kapladığı dağlık alan ülke topraklarının yarısını kapsar ve bu dağlar üzerinde yüksekliği 4.000 metreyi aşan pek çok doruk bulunur (Cervin, Rose Dağı, Jungfrau, Bernina). Bunlar arasındaki geçitlerin hiç birinin yüksekliği 2.000 metreden aşağı değildir (Simplon, Saint-Gothard). Alp Dağları Buzul Çağı’nda buzulların etkisiyle yarık yarıktır, bu dağlar üzerinde bugün bile önemli ölçüde buzul vardır. İklim kara iklimi olmakla birlikte gerek Orta İsviçre’de, gerekse dağlarda değişiklikler gösterir. Orta bölümde yazlar sıcak geçer, dağlarda ise güneş alan yerlerde iklim daha yumuşak olur.
Nüfus. İsviçre’de nüfus kalabalıktır (km2'ye 153 kişi). Özellikle dağlık alanların çok olduğu göz önünde bulundurulursa bu oran bir kat daha artar. Nüfusun yüzde 65’i Almanca, yüzde 18'i Fransızca, yüzde 12’si İtalyanca ve yüzde l’i Romanca konuşur. Buna karşın din açısından nüfusun yarısı Katolik yarısı Protestandır. Nüfus artışı azdır, bu yüzden yabancı işgücüne gereksinme vardır. Komşu ülkelerden, Özellikle Akdeniz ülkelerinden (İtalya) İsviçre’de çalışanlar çoktur. Nüfusun çoğunluğu, ülkenin alçak bölümü olan Mittelland’da ve dağlar arasındaki vadilerde yaşar. Diğer Batı Avrupa ülkelerine göre kentleşme oranı da düşüktür. Bununla birlikte kentlerin sayısı oldukça fazladır.
Ekonomi. İsviçre’de çalışan nüfusun ancak yüzde 5’i tarımla uğraşır. En büyük tarım alanı Orta İsviçre’dir. Burada orta büyüklükte tarım işletmelerinde tahıl, şeker pancarı ve tütün yetiştiriciliğinin yanı sıra hayvancılık yapılır. Dağlık kesimlerde orman işletmeciliği de vardır. İsviçre’nin önemli gücü sanayidir. Ancak kendi topraklarında sanayi için gerekli hammadde yoktur. Tek ulusal enerji kaynağı hidroelektriktir. Bununla birlikte enerji tüketiminin çoğu dışardan alınan petrolle karşılanır. Eskiden beri var olan sanayi dalları tekstil, besin, saat ve kereste sanayileridir.
Sermaye birikimi ve nitelikli işgücü sayesinde yüksek tekniği gerektiren modern bir sanayi yaratılmıştır ve bunların önemli bir bölümü çok uluslu şirketlerin elindedir. İsviçre makine, gıda ve saat üretiminde dünyanın en ileri gelen ülkelerinden biridir. Ülke ürettiği sanayi mallarını satarak dışarıdan hammadde satın alır. İsviçre’de turizm de önemli bir gelir kaynağıdır. Turistleri daha çok kış sporları çeker. İsviçre’nin bir başka ekonomik etkinliği bankacılıktır. Bankalara özellikle yabancı sermaye tarafından para yatırılır. Halkın bugünkü yüksek yaşam düzeyinin sağlanmasında (kişi başına yılda 10.000 dolar dolayında ulusal gelir) bankaların payı büyüktür.
Tarih. İsviçre’de İÖ 1. binyılda Keltler (Helvetler) yaşıyordu. Bunlar göl kıyılarına yerleşerek tarih öncesinin önemli uygarlıklarından birini yaratmışlardır. İlkçağda Roma, ortaçağda Germen ve Avusturya devletlerinin egemenliğinde yaşayan İsviçre ancak 15. yüzyılda bağımsızlığına kavuştu. Birçok kantonun katılmasıyla bir Helvetia Konfederasyonu kuruldu. Birlik Fransız Devrimi yıllarında bir sarsıntı geçirdikten sonra 1815’te yeniden canlandı. 1848’de kabul edilen federal anayasa 1874’te yapılan değişiklikle bugünkü biçimini aldı. 23 kantondan oluşan İsviçre Konfederasyonu, ayrı dil ve dinden olan insanların uyum içinde yaşadığı gerçek ve örnek bir demokrasi ile yönetilmektedir. İki dünya savaşına da girmeyen ve uluslararası çatışmalarda yan tutmayan İsviçre, bu özelliği nedeniyle uluslararası birçok örgütün merkezidir.
Alplerin kapladığı dağlık alan ülke topraklarının yarısını kapsar ve bu dağlar üzerinde yüksekliği 4.000 metreyi aşan pek çok doruk bulunur (Cervin, Rose Dağı, Jungfrau, Bernina). Bunlar arasındaki geçitlerin hiç birinin yüksekliği 2.000 metreden aşağı değildir (Simplon, Saint-Gothard). Alp Dağları Buzul Çağı’nda buzulların etkisiyle yarık yarıktır, bu dağlar üzerinde bugün bile önemli ölçüde buzul vardır. İklim kara iklimi olmakla birlikte gerek Orta İsviçre’de, gerekse dağlarda değişiklikler gösterir. Orta bölümde yazlar sıcak geçer, dağlarda ise güneş alan yerlerde iklim daha yumuşak olur.
Nüfus. İsviçre’de nüfus kalabalıktır (km2'ye 153 kişi). Özellikle dağlık alanların çok olduğu göz önünde bulundurulursa bu oran bir kat daha artar. Nüfusun yüzde 65’i Almanca, yüzde 18'i Fransızca, yüzde 12’si İtalyanca ve yüzde l’i Romanca konuşur. Buna karşın din açısından nüfusun yarısı Katolik yarısı Protestandır. Nüfus artışı azdır, bu yüzden yabancı işgücüne gereksinme vardır. Komşu ülkelerden, Özellikle Akdeniz ülkelerinden (İtalya) İsviçre’de çalışanlar çoktur. Nüfusun çoğunluğu, ülkenin alçak bölümü olan Mittelland’da ve dağlar arasındaki vadilerde yaşar. Diğer Batı Avrupa ülkelerine göre kentleşme oranı da düşüktür. Bununla birlikte kentlerin sayısı oldukça fazladır.
Ekonomi. İsviçre’de çalışan nüfusun ancak yüzde 5’i tarımla uğraşır. En büyük tarım alanı Orta İsviçre’dir. Burada orta büyüklükte tarım işletmelerinde tahıl, şeker pancarı ve tütün yetiştiriciliğinin yanı sıra hayvancılık yapılır. Dağlık kesimlerde orman işletmeciliği de vardır. İsviçre’nin önemli gücü sanayidir. Ancak kendi topraklarında sanayi için gerekli hammadde yoktur. Tek ulusal enerji kaynağı hidroelektriktir. Bununla birlikte enerji tüketiminin çoğu dışardan alınan petrolle karşılanır. Eskiden beri var olan sanayi dalları tekstil, besin, saat ve kereste sanayileridir.
Sermaye birikimi ve nitelikli işgücü sayesinde yüksek tekniği gerektiren modern bir sanayi yaratılmıştır ve bunların önemli bir bölümü çok uluslu şirketlerin elindedir. İsviçre makine, gıda ve saat üretiminde dünyanın en ileri gelen ülkelerinden biridir. Ülke ürettiği sanayi mallarını satarak dışarıdan hammadde satın alır. İsviçre’de turizm de önemli bir gelir kaynağıdır. Turistleri daha çok kış sporları çeker. İsviçre’nin bir başka ekonomik etkinliği bankacılıktır. Bankalara özellikle yabancı sermaye tarafından para yatırılır. Halkın bugünkü yüksek yaşam düzeyinin sağlanmasında (kişi başına yılda 10.000 dolar dolayında ulusal gelir) bankaların payı büyüktür.
Tarih. İsviçre’de İÖ 1. binyılda Keltler (Helvetler) yaşıyordu. Bunlar göl kıyılarına yerleşerek tarih öncesinin önemli uygarlıklarından birini yaratmışlardır. İlkçağda Roma, ortaçağda Germen ve Avusturya devletlerinin egemenliğinde yaşayan İsviçre ancak 15. yüzyılda bağımsızlığına kavuştu. Birçok kantonun katılmasıyla bir Helvetia Konfederasyonu kuruldu. Birlik Fransız Devrimi yıllarında bir sarsıntı geçirdikten sonra 1815’te yeniden canlandı. 1848’de kabul edilen federal anayasa 1874’te yapılan değişiklikle bugünkü biçimini aldı. 23 kantondan oluşan İsviçre Konfederasyonu, ayrı dil ve dinden olan insanların uyum içinde yaşadığı gerçek ve örnek bir demokrasi ile yönetilmektedir. İki dünya savaşına da girmeyen ve uluslararası çatışmalarda yan tutmayan İsviçre, bu özelliği nedeniyle uluslararası birçok örgütün merkezidir.