HİSTERİ bedensel belirtilerle dışa vuran ruh hastalığı. Histerinin organik bir hastalık olmadığı, ancak 19. yüzyılın sonralarına doğru Charcot’un ve özellikle Babinski’nin çalışmalarıyla ortaya çıktı.
Babinski ve arkadaşları histerinin bedensel değil psikiyatrik bir olgu olduğunu öne sürdüler. Freud histerik hastalarını tedavi ederken ruhsal rahatsızlığın cinsel kökenlere dayandığını anladı.
Histeri beden aracılığıyla ortaya çıktığından, tamamen bilinçsiz olarak, organik hastalıklara çok benzeyen bir görüntüyle belirir.
Bu belirtiler, ruhsal çatışmaların, anatomi ve fizyoloji kurallarına aykırı olarak bedensel bir dille ifadesidir.
Freud histerinin düğümünü Oidipus kompleksinde bulur. Ona göre çocuk hadımlık bunalımını tamamen yenemez ve aynı cinsten anababa ile özdeşleşir. Bunalımının kaynağı olan yasak duyguyu bilinçaltına iter, bundan da histeri denilen rahatsızlık doğar.
Babinski ve arkadaşları histerinin bedensel değil psikiyatrik bir olgu olduğunu öne sürdüler. Freud histerik hastalarını tedavi ederken ruhsal rahatsızlığın cinsel kökenlere dayandığını anladı.
Histeri beden aracılığıyla ortaya çıktığından, tamamen bilinçsiz olarak, organik hastalıklara çok benzeyen bir görüntüyle belirir.
Bu belirtiler, ruhsal çatışmaların, anatomi ve fizyoloji kurallarına aykırı olarak bedensel bir dille ifadesidir.
Freud histerinin düğümünü Oidipus kompleksinde bulur. Ona göre çocuk hadımlık bunalımını tamamen yenemez ve aynı cinsten anababa ile özdeşleşir. Bunalımının kaynağı olan yasak duyguyu bilinçaltına iter, bundan da histeri denilen rahatsızlık doğar.