Heykel nedir neden yapılır nasıl gelişti? tarihçesi hakkında bilgi

HEYKEL taş, tahta, maden, kil, alçı gibi maddelerden yontularak, kalıba dökülerek ya da uc uca, yan yana eklenerek yapılan sanat eseri. Bu türlü eserleri yapmaya, böyle üç boyutlu biçimler yaratmaya heykelcilik denir.


Kabartmalar bir yüzeye yapışık olmakla birlikte gene de üç boyutludur ve heykelcinin işidir. İlk heykellerin zamanımızdan binlerce yıl önce yapıldığı yer altından çıkan kalıntılardan anlaşılmaktadır. Ancak asıl heykelcilik İÖ 4. bin yılda Mısır ve Mezopotamya’da önemli gelişme göstermeye başladı.

Mısır’da insan vücutlu hayvan başlı tanrı heykellerinden başka firavunların heykelleri de yapıldı. Bütün eskiçağ uluslarında (Mısır, Hitit, Sümer, Asur, Yunan, Çin, Hint, vb.) bu sanatın mükemmel örneklerine rastlanır.

Heykelcilik sanatı Eski Yunan’da doruğuna ulaştı. İnsan biçimindeki tanrı heykellerinin yanı sıra devlet ve sanat adamlarının büstleri de, her birinin kendi kişiliğini yansıtacak biçimde yaratıldı. Yunanlılardan sonra Romalılar da aynı sanatı sürdürdüler. Ancak heykelcilik ortaçağda geriledi.

İslam ülkelerinde eskiden heykelciliğin yaygın olduğu ve daha sonra İslam egemenliğine giren yerlerde yasaklandı.

Rönesans’la birlikte heykelcilik yeniden canlandı. Başta İtalya ve Fransa olmak üzere Avrupa ülkelerinde resim sanatıyla yarışan bir heykelcilik ortaya çıktı. Bu sanatın büyük ustalarından Michelangelo, Donatello ölümsüz heykeller yarattılar.

20.yüzyıla kadar genellikle klasik bir biçimde devam eden heykel sanatı, bu yüzyılda resimle birlikte soyut akımlardan etkilendi (kübizm, fütürizm, nonfigüratif heykelcilik). Heykelcilik giderek yalnız hacmi tasvir etmekten çıktığı gibi, modern sanayiden ve gereçlerden de yararlanmaya yöneldi.

Bununla birlikte klasik heykelcilik her zaman olduğu gibi günümüzde de geçerliliğini ve önemini korumaktadır.