HAÇLI SEFERLERİ Hristiyan Avrupa devletlerinin 11. - 13. yüzyıllar arasında, Yakındoğu’daki kutsal yerleri kurtarmak amacıyla Türklere ve Araplara karşı açtıkları din savaşları. Papa 2. Urbanus 1095 yılında Clermont’ta toplanan Papalık Meclisi’ne, Türklere karşı doğudaki Hıristiyanların yardımına gidilmesini önerdi.
Sefer çağrısı bütün Avrupa kentlerine duyuruldu. Pierre l’Ermite adında bir papaz elinde bir haç olduğu halde köyleri ve kasabaları dolaştı. Kudüs’ün Müslümanların elinden kurtarılması için ateşli konuşmalar yaptı.
Seferlerin temelinde dinsel duyguların ötesinde ekonomik ve demografik nedenler vardı. 1O. yüzyıldan beri Avrupa ülkelerinde hızlı bir nüfus artışı olmuş ve ekonomik sıkıntılar başgöstermişti. Ortaya çıkan sosyal baskıları, efsane haline gelen zengin doğuya yöneltmekte gerek derebeyliklerin, gerekse kilisenin çıkarı vardı. Bu nedenle sefer çağrısı bütün Avrupa’da heyecanla karşılandı.
Birinci Haçlı seferinde (1096-1099) Anadolu’dan geçerken Türkler tarafından hayli hırpalanan haçlılar yine de Kudüs’e ulaşarak bu kenti ele geçirmeyi başardılar. Kudüs’te bir Latin Krallığı, ele geçirilen yerlerde de kontluklar ve düklükler kuruldu. Bu durum İslam ülkelerinde tepki yarattı. Harekete geçen bu devletler Haçlıların ele geçirdikleri bazı yerleri geri aldılar.
Kudüs Latin Krallığı telaşa kapılarak Papa’dan yardım istedi. Bunun üzerine ikinci haçlı Seferi düzenlendi (1147-1149). Karadan giden kol Anadolu’da Selçuklara yenilerek dağıldı, denizden giden kol Kudüs’e ulaştıysa da önemli bir başarı sağlayamadı.
Mısır Sultanı Selahattin Eyyubi’nin 1187’de Kudüs’ü Haçlılardan geri alması Üçüncü Haçlı Seferi’nin düzenlenmesine yol açtı. Alman, İngiliz ve Fransız kralları sefere katıldılar. Alman İmparatoru Anadolu’ya, İngiltere Kralı Aslan Yürekli Richard ve Fransa Kralı Philippe Auguste deniz yolu ile Kutsal Topraklara ulaştılarsa da yine başarısızlığa uğradılar.
Alman İmparatoru Frederik Barbaros Anadolu’yu geçerken Tarsus Çayı’nda boğularak öldü, diğer iki kral da bir sonuç alamadan yurtlarına döndüler (1192).
Dördüncü Haçlı Seferi (1202-1204) Haçlıların İstanbul’u ele geçirmesi ve burada bir Latin İmparatorluğu kurmasıyla sonuçlandı. 60 yıl süren bu yönetim sırasında Beşinci (1218-1221) ve Altıncı (1228-1229) Haçlı Seferleri düzenlendi.
Kudüs, Müslümanlardan anlaşma yolu ile alındı. Yedinci (1248-1254) ve Sekizinci (1270) Haçlı Seferlerini Fransa Kralı yönetti. Kral 8. Louis birinci seferde tutsak düşerek kurtuldu ancak bir sonraki seferde Kuzey Afrika yolunda öldü. Haçlı seferleri yatıştıktan sonra alınan yerler yeniden Müslümanların eline geçti.
Haçlı seferleri dinsel ve siyasal amaçlarına ulaşamadı, ancak olumlu bazı sonuçlara yol açtı. Her şeyden önce Doğu ve Batı uygarlıkları arasında kültürel bağlantı kurulmuş oldu. Kilisenin otoritesi sarsıldı. Denizcilik ve deniz ticareti gelişti. Müslüman düşmanlığı eski etkisini yitirdi. Avrupa’da derebeylik düzeni sarsılarak, merkezi krallıkların gücü arttı, bu olaylar da ekonomik ve sosyal gelişmeleri olumlu yönde etkiledi.
Sefer çağrısı bütün Avrupa kentlerine duyuruldu. Pierre l’Ermite adında bir papaz elinde bir haç olduğu halde köyleri ve kasabaları dolaştı. Kudüs’ün Müslümanların elinden kurtarılması için ateşli konuşmalar yaptı.
Seferlerin temelinde dinsel duyguların ötesinde ekonomik ve demografik nedenler vardı. 1O. yüzyıldan beri Avrupa ülkelerinde hızlı bir nüfus artışı olmuş ve ekonomik sıkıntılar başgöstermişti. Ortaya çıkan sosyal baskıları, efsane haline gelen zengin doğuya yöneltmekte gerek derebeyliklerin, gerekse kilisenin çıkarı vardı. Bu nedenle sefer çağrısı bütün Avrupa’da heyecanla karşılandı.
Birinci Haçlı seferinde (1096-1099) Anadolu’dan geçerken Türkler tarafından hayli hırpalanan haçlılar yine de Kudüs’e ulaşarak bu kenti ele geçirmeyi başardılar. Kudüs’te bir Latin Krallığı, ele geçirilen yerlerde de kontluklar ve düklükler kuruldu. Bu durum İslam ülkelerinde tepki yarattı. Harekete geçen bu devletler Haçlıların ele geçirdikleri bazı yerleri geri aldılar.
Kudüs Latin Krallığı telaşa kapılarak Papa’dan yardım istedi. Bunun üzerine ikinci haçlı Seferi düzenlendi (1147-1149). Karadan giden kol Anadolu’da Selçuklara yenilerek dağıldı, denizden giden kol Kudüs’e ulaştıysa da önemli bir başarı sağlayamadı.
Mısır Sultanı Selahattin Eyyubi’nin 1187’de Kudüs’ü Haçlılardan geri alması Üçüncü Haçlı Seferi’nin düzenlenmesine yol açtı. Alman, İngiliz ve Fransız kralları sefere katıldılar. Alman İmparatoru Anadolu’ya, İngiltere Kralı Aslan Yürekli Richard ve Fransa Kralı Philippe Auguste deniz yolu ile Kutsal Topraklara ulaştılarsa da yine başarısızlığa uğradılar.
Alman İmparatoru Frederik Barbaros Anadolu’yu geçerken Tarsus Çayı’nda boğularak öldü, diğer iki kral da bir sonuç alamadan yurtlarına döndüler (1192).
Dördüncü Haçlı Seferi (1202-1204) Haçlıların İstanbul’u ele geçirmesi ve burada bir Latin İmparatorluğu kurmasıyla sonuçlandı. 60 yıl süren bu yönetim sırasında Beşinci (1218-1221) ve Altıncı (1228-1229) Haçlı Seferleri düzenlendi.
Kudüs, Müslümanlardan anlaşma yolu ile alındı. Yedinci (1248-1254) ve Sekizinci (1270) Haçlı Seferlerini Fransa Kralı yönetti. Kral 8. Louis birinci seferde tutsak düşerek kurtuldu ancak bir sonraki seferde Kuzey Afrika yolunda öldü. Haçlı seferleri yatıştıktan sonra alınan yerler yeniden Müslümanların eline geçti.
Haçlı seferleri dinsel ve siyasal amaçlarına ulaşamadı, ancak olumlu bazı sonuçlara yol açtı. Her şeyden önce Doğu ve Batı uygarlıkları arasında kültürel bağlantı kurulmuş oldu. Kilisenin otoritesi sarsıldı. Denizcilik ve deniz ticareti gelişti. Müslüman düşmanlığı eski etkisini yitirdi. Avrupa’da derebeylik düzeni sarsılarak, merkezi krallıkların gücü arttı, bu olaylar da ekonomik ve sosyal gelişmeleri olumlu yönde etkiledi.