FÜZE arkasından gaz püskürterek itim gücü sağlayan motor. Gazların ateşlenmesi için füzenin havaya gereksinmesi yoktur. İtici gazlar füzenin içindeki bir yanma odasında kimyasal tepkime sonucunda oluşur. Yakıt olarak sıvı ya da katı maddeler kullanılabilir.
Sıvı yakıtlar yanma odasına ayrı memelerden püskürtülerek birleştirilince tutuşarak yüksek ısılı gaz haline dönüşür ve füzeden dışarıya hızla çıkar, onun bu hızlı çıkışının tepkisiyle de füze öne doğru fırlar. Katı yakıtlarsa önceden birbirine iyice karıştırılmış maddelerden oluşan barut kalıpları gibidir. Bunlar doğrudan doğruya yanma odasına gönderilir ve orada bir kez tutuşunca gaz haline gelerek füzenin ardından püskürtülür. Her iki durumda da havaya gerek yoktur. Bu nedenle füzeler havasız ortamlarda da hareket eder. Uzay gemileri ancak güçlü füzelerin yapımından sonra uzaya gönderilebilmiştir.
Bir füzede elde edilen itim gücü gazın püskürme hızı ile püskürme kütlesine eşittir. Ancak atmosferde bu eşitlik olmaz, çünkü çevredeki havanın basıncı ve karşı koyması nedeniyle itim gücü zayıflar. Bununla birlikte itimin, kullanılan yakıt karışımına bağlı olduğu söylenebilir. Günümüzde en çok kullanılan karışım, sıvı hidrojen ile sıvı oksijendir.
Bunlar füzenin içinde ayrı basınçlı tanklarda bulundurulur, füze fırlatılacağı zaman ayrı memelerden yanma odasına püskürtülür. Bu karışımın boşlukta püskürme hızı 3.600 m/sn'dir. Astronotik için geliştirilmiş füzeler yüzlerce tonluk itiş gücü ile hareket eder (“Saturn 5” füzesinin birinci fırlatıcı katındaki beş motordan her biri için 700 ton) Teknik açıdan, yüksek güçlü füzelerin önemli sorunlarından biri püskürerek yanan gazlar yüzünden oluşan yüksek ısıya karşı yanma borularının korunmasıdır.
Bunun için çeşitli yöntemlere başvurulur. Ya yakıtın yakıcı olanı bu borular boyunca hafif bir debiyle akıtılarak, ya da borular iki kat yapılıp aynı yakıt püskürtülmeden önce bunlar arasından geçirilerek borular soğutulmaya çalışılır. Söz konusu yanıcı yakıt çok soğuk olduğundan bu sırada yeterince ısı emebilir.
Ayrıca yanma boruları grafit ve molibden gibi ısıyı azaltıcı maddelerden yapılır. Sıvı yakıtla çalışan füzelerde yakıtın yanma odasına püskürtülebilmesi için yanma basıncından yüksek bir basınçla yapılması gerekir. Bunun için ya yakıt depolarına yüksek basınç uygulanır, ya da yakıt turbo pompalar yardımıyla yanma odasına püskürtülür. Bu sonuncu yöntem saturn gibi çok yüksek debili, yani birkaç dakika içinde yüzlerce ton yakıt tüketecek füzelere uygulanır.
Füzelerin uygulama alanı çok değişiktir. Astronotikte kullanılanlar dışında en çok kullanıldığı alan güdümlü mermilerdir. Ayrıca atmosfer sondalarının atılmasında, uçakların yerden hızla kaldırılmasında da kullanılır.
1950'lerden bu yana nükleer füzelerin yapımı için araştırmalar sürmektedir. Bu tür füzelerde yanma odasının yerini bir nükleer pil almaktadır. Elektrikli füzeler üzerinde de çalışmalar yapılmakta, itimi sağlayan boruların içine akıcı yakıt yerine manyetik ya da elektrik alanlarınca hızlandırılmış parçacıklar püskürtülmektedir.
Sıvı yakıtlar yanma odasına ayrı memelerden püskürtülerek birleştirilince tutuşarak yüksek ısılı gaz haline dönüşür ve füzeden dışarıya hızla çıkar, onun bu hızlı çıkışının tepkisiyle de füze öne doğru fırlar. Katı yakıtlarsa önceden birbirine iyice karıştırılmış maddelerden oluşan barut kalıpları gibidir. Bunlar doğrudan doğruya yanma odasına gönderilir ve orada bir kez tutuşunca gaz haline gelerek füzenin ardından püskürtülür. Her iki durumda da havaya gerek yoktur. Bu nedenle füzeler havasız ortamlarda da hareket eder. Uzay gemileri ancak güçlü füzelerin yapımından sonra uzaya gönderilebilmiştir.
Bir füzede elde edilen itim gücü gazın püskürme hızı ile püskürme kütlesine eşittir. Ancak atmosferde bu eşitlik olmaz, çünkü çevredeki havanın basıncı ve karşı koyması nedeniyle itim gücü zayıflar. Bununla birlikte itimin, kullanılan yakıt karışımına bağlı olduğu söylenebilir. Günümüzde en çok kullanılan karışım, sıvı hidrojen ile sıvı oksijendir.
Bunlar füzenin içinde ayrı basınçlı tanklarda bulundurulur, füze fırlatılacağı zaman ayrı memelerden yanma odasına püskürtülür. Bu karışımın boşlukta püskürme hızı 3.600 m/sn'dir. Astronotik için geliştirilmiş füzeler yüzlerce tonluk itiş gücü ile hareket eder (“Saturn 5” füzesinin birinci fırlatıcı katındaki beş motordan her biri için 700 ton) Teknik açıdan, yüksek güçlü füzelerin önemli sorunlarından biri püskürerek yanan gazlar yüzünden oluşan yüksek ısıya karşı yanma borularının korunmasıdır.
Bunun için çeşitli yöntemlere başvurulur. Ya yakıtın yakıcı olanı bu borular boyunca hafif bir debiyle akıtılarak, ya da borular iki kat yapılıp aynı yakıt püskürtülmeden önce bunlar arasından geçirilerek borular soğutulmaya çalışılır. Söz konusu yanıcı yakıt çok soğuk olduğundan bu sırada yeterince ısı emebilir.
Ayrıca yanma boruları grafit ve molibden gibi ısıyı azaltıcı maddelerden yapılır. Sıvı yakıtla çalışan füzelerde yakıtın yanma odasına püskürtülebilmesi için yanma basıncından yüksek bir basınçla yapılması gerekir. Bunun için ya yakıt depolarına yüksek basınç uygulanır, ya da yakıt turbo pompalar yardımıyla yanma odasına püskürtülür. Bu sonuncu yöntem saturn gibi çok yüksek debili, yani birkaç dakika içinde yüzlerce ton yakıt tüketecek füzelere uygulanır.
Füzelerin uygulama alanı çok değişiktir. Astronotikte kullanılanlar dışında en çok kullanıldığı alan güdümlü mermilerdir. Ayrıca atmosfer sondalarının atılmasında, uçakların yerden hızla kaldırılmasında da kullanılır.
1950'lerden bu yana nükleer füzelerin yapımı için araştırmalar sürmektedir. Bu tür füzelerde yanma odasının yerini bir nükleer pil almaktadır. Elektrikli füzeler üzerinde de çalışmalar yapılmakta, itimi sağlayan boruların içine akıcı yakıt yerine manyetik ya da elektrik alanlarınca hızlandırılmış parçacıklar püskürtülmektedir.