ERMENİLER çoğunluğu Kafkasya'nın güneyinde yaşayan nordik ve alpin ırkları karışımı bir halk topluluğu. Eskiden Anadolu’da ve Balkanlar’da da Ermeni çoktu. Birinci Dünya Savaşı’ndan sonra Anadolu Ermenileri dünyanın her yanına dağıldılar, çoğu da Lübnan’a gitti.
Günümüzde, Ermenistan dışında, İran’da, İstanbul’da ve Lübnan’da geniş Ermeni toplulukları vardır. Ermeni adı, İranlıların onlara verdiği bir addır. Ermeniler kendilerine Hayik, ülkelerine de Hayastan derler.
Genellikle kabul edilen varsayıma göre Ermeniler, MÖ 7. yüzyılda Urartu’nun yerli halkı ile batıdan gelen Hint-Avrupa kökenli bir halkın birleşmesi, kaynaşması, sonucunda oluşmuştur. Ermenistan adı Herodot Tarihi’nde (MÖ 5.yüzyıl) geçtiği gibi, İran İmparatoru Dara’nın fetihlerini anlatan Behistun yazıtlarında da (MÖ 521) geçer.
Sıra ile Medlerin, Perslerin Selevkosların egemenliğinde kalan Ermeniler, MÖ 2. yüzyılda bağımsızlığa kavuştular. Ermeni kralı Tigrah zamanında (MÖ 95-55) geniş bir imparatorluk kurdularsa da, çok geçmeden Roma egemenliğini kabullenmek zorunda kaldılar.
Hristiyanlık 2.yüzyılda Ermeniler arasında yayılmaya başladı. 5.yüzyılda Ermeni alfabesinin düzenlenmesinden sonra Hıristiyan kutsal yazıları Ermeniceye çevrildi. Ortaçağda, Sasaniler ile Bizanslılar arasında kalan Ermeni ülkesi ikiye bölündü.
Büyük Ermenistan İranlıların elinde kaldı. Erzurum’un merkez (Theodosiopolis) olduğu diğer kesimse Bizanslılarındı. Daha sonra Ermeni prens ve kralları Arapların egemenliğine (642) girerek onlara haraç vermeye başladılar.
11. yüzyılda bölgenin Türkleşmeye başlamasıyla, Ermeniler de Osmanlı egemenliği altına girdiler. Bazıları da İranlılar’ın egemenliğinde kaldı.
19.yüzyıla kadar Türklerle dayanışma içinde yaşayan Anadolu Ermenileri, İngilizlerin ve Rusların kışkırtmasıyla 20. yüzyılın, başlarında Türklere başkaldırmaya başladılar. Doğuda karşılıklı olarak kıyımlar yapıldı. Osmanlı Devleti, Ermenileri uzak yerlere sürmek zorunda kaldı, çoğunluğu Arap ülkelerine gönderildi (Lübnan, Suriye).
Kurtuluş Savaşı sırasında başlayan Ermeni-Türk savaşı ise, Türkiye’nin yengisiyle sonuçlandı. Yapılan Gümrü Antlaşması ile (1920), bugünkü Türkiye-Ermenistan sınırı çizildi. Türkiye’nin doğu kesimindeki Ermeniler, toplu olarak Ermenistan’a, Avrupa’ya, Amerika’ya gittiler.
Günümüzde, Ermenistan dışında, İran’da, İstanbul’da ve Lübnan’da geniş Ermeni toplulukları vardır. Ermeni adı, İranlıların onlara verdiği bir addır. Ermeniler kendilerine Hayik, ülkelerine de Hayastan derler.
Genellikle kabul edilen varsayıma göre Ermeniler, MÖ 7. yüzyılda Urartu’nun yerli halkı ile batıdan gelen Hint-Avrupa kökenli bir halkın birleşmesi, kaynaşması, sonucunda oluşmuştur. Ermenistan adı Herodot Tarihi’nde (MÖ 5.yüzyıl) geçtiği gibi, İran İmparatoru Dara’nın fetihlerini anlatan Behistun yazıtlarında da (MÖ 521) geçer.
Sıra ile Medlerin, Perslerin Selevkosların egemenliğinde kalan Ermeniler, MÖ 2. yüzyılda bağımsızlığa kavuştular. Ermeni kralı Tigrah zamanında (MÖ 95-55) geniş bir imparatorluk kurdularsa da, çok geçmeden Roma egemenliğini kabullenmek zorunda kaldılar.
Hristiyanlık 2.yüzyılda Ermeniler arasında yayılmaya başladı. 5.yüzyılda Ermeni alfabesinin düzenlenmesinden sonra Hıristiyan kutsal yazıları Ermeniceye çevrildi. Ortaçağda, Sasaniler ile Bizanslılar arasında kalan Ermeni ülkesi ikiye bölündü.
Büyük Ermenistan İranlıların elinde kaldı. Erzurum’un merkez (Theodosiopolis) olduğu diğer kesimse Bizanslılarındı. Daha sonra Ermeni prens ve kralları Arapların egemenliğine (642) girerek onlara haraç vermeye başladılar.
11. yüzyılda bölgenin Türkleşmeye başlamasıyla, Ermeniler de Osmanlı egemenliği altına girdiler. Bazıları da İranlılar’ın egemenliğinde kaldı.
19.yüzyıla kadar Türklerle dayanışma içinde yaşayan Anadolu Ermenileri, İngilizlerin ve Rusların kışkırtmasıyla 20. yüzyılın, başlarında Türklere başkaldırmaya başladılar. Doğuda karşılıklı olarak kıyımlar yapıldı. Osmanlı Devleti, Ermenileri uzak yerlere sürmek zorunda kaldı, çoğunluğu Arap ülkelerine gönderildi (Lübnan, Suriye).
Kurtuluş Savaşı sırasında başlayan Ermeni-Türk savaşı ise, Türkiye’nin yengisiyle sonuçlandı. Yapılan Gümrü Antlaşması ile (1920), bugünkü Türkiye-Ermenistan sınırı çizildi. Türkiye’nin doğu kesimindeki Ermeniler, toplu olarak Ermenistan’a, Avrupa’ya, Amerika’ya gittiler.