Ekonomi nedir ne iş yapar kaça ayrılır? tanımı faktörleri ve özellikleri

EKONOMİ bir ülkedeki üretim, dağıtım ve olguların tümü. Bu olguları inceleyen bilim dalı. Üretim, dağıtım ve tüketim insanlara özgü eylemlerdir. Bunların üçü de insan davranışlarına bağlı olduğundan ekonomi, diğer madde bilimleri (fizik, kimya, mekanik, vb.) gibi kesin kurallara bağlanamaz.


İnsanların gereksinmelerini karşılamak için ekonominin belirli bir düzende işlemesi gerekir. Bunu da ancak devlet sağlayabileceğinden ekonomi aynı zamanda siyasal bir bilimdir. İnsanların gereksinimleri sonsuz denecek kadar çeşitli çalışma alanlarını ilgilendirir: giyinme, barınma, yeme, içme, ulaşım, haberleşme, eğlence, okuma, öğrenme, kontor, vb. Bunları karşılamak için insanlar çalışarak, çeşitli eşyalar üretip, bunların değişimini yaparlar.

İnsan gereksinmeleri içinde hava su gibi maddiyatla ilgili olmayanları varsa da insan yalnız bunlarla yetinemez. Beslenmek ve barınmak başta olmak üzere pek çok gereksinmenin karşılanması zorunludur. Bunun için de emek ve sermaye kullanılır. Emek ve sermaye ekonominin iki temel ögesidir. Bunlar arasındaki ilişkinin biçimine göre ekonomiler liberal, güdümlü ve sosyalist olmak üzere genelde üç gruba ayrılır. Liberal ekonomide kural rekabet ve tam serbestliktir. Güdümlü ekonomide az ya da çok devlet müdahalesi vardır. Sosyalist ekonomilerde ise ekonomi tamamen devletin elindedir.

Liberal ya da serbest piyasa ekonomisinde üretimi ve üretilen malların fiyatını sunu ve sistem (arz ve talep) belirler. Piyasaya yeterince mal sürebilmek için fabrika binalarına ve makinelere ihtiyaç vardır. Bunları yapmak için sermaye gerekir, sermaye de ancak tasarrufla birikir. Sermaye, kazanç için mal üretir. Çok üretmek için çok işçi gerekir. Üretim azalırsa işsizlik artar. Böylece bütün ekonomi, bu yatırım, üretim, istihdam, fiyat ve tasarruf gibi ekonomik değişkenlerin karşılıklı bağıntısı ve ilişkisi sonucunda
gerçekleşir.

Üretim ve tüketimin ve buna bağlı olarak dışalım ve dışsatımın dengeli olması bir ülke ekonomisinin sağlıklı işlediğini gösterir. Üretim yeterince artmayıp tüketim aşırı ölçüde artarsa ve yeterince dışsatım yapılamadığı halde fazla dışalım yapmak gerekirse ekonominin dengesi bozulur, bunalım başlar. Ekonomik bozukluğun en belirgin göstergesi enflasyondur. Enflasyon tasarrufları eriterek, tasarruf eğilimini ortadan kaldırır, tüketimi ve mala istemi hızlandırır, stokçuluğa ve karaborsaya zemin hazırlar. Tasarruf olmayınca yatırım olmaz.

Malların fiyatları aşırı ölçüde yükseleceğinden dışsatım azalır, dışalım pahalanır, vb. Enflasyonun önlenmesi için tüketimin kısılması, faiz oranlarının yükseltilerek para değerinin düşmesinin sağlanması gerekir. Ancak bu durumda da krediler pahalandığı için üretim maliyetleri artar, tüketim azalır, satışlar düşer, işsizlik artar, vb. Bütün bu nedenlerle günümüzde tam anlamıyla liberal bir ekonomiden söz edilemez. Kapitalist ülkelerde de devlet ekonomiye özellikle para değeri üzerinde oynayarak dolaylı yoldan müdahale etmektedir.