Edirne yüzölçümü nüfusu tarihi ve coğrafya özellikleri hakkında bilgi

EDİRNE Marmara Bölgesi’nin batı bölümünde il ve bu ilin merkezi olan kent. İlin yüzölçümü 6.276 km2., ilçeleriyle birlikte nüfusu 406.855 (2018). Edirne ili Trakya’nın Türkiye’deki bölümünün batı sınırı boyunca kuzeyden güneye uzanır. Kuzey ucu (Lalapaşa yöresi) ile güney ucu (Keşan yöresi) dışında yüksek engebe bulunmadığı için yüzey şekilleri genellikle düzlüktür.


Meriç Irmağı, Edirne kenti yakınından başlayarak Ege Denizi’ne ulaşıncaya kadar, hem ilin batı sınırını, hem Türkiye ile Yunanistan arasındaki sınırı çizer. Meriç’e Edirne kenti yakınında, doğudan Tunca, batıdan Arda kolları karışır, daha aşağılarda, İpsala yakınında da doğudan Ergene Irmağı katılır. Güneyde Enez yakınında bir de göl (Gala Gölü) vardır.

Edirne ilinin ekonomik yapısı tarıma dayanır. Toprakların yarıdan fazlası tarladır ve bunun üçte ikisine tahıl, üçte birine de sanayi bitkileri ekilir. Tahıllardan buğday, mısır, pirinç başta gelir. Sanayi bitkilerinden şeker pancarı ve ayçiçeği önemlidir.

Otlakların büyük oranda tarlaya dönüştürülmesi her ne kadar hayvancılığın gerilemesine neden olmuşsa da, Edirne’de hayvancılık önemini korumaktadır. hayvanların yarıdan fazlası koyundur. Keçi ve sığırlarla Edirne, hayvansal ürünlerin üretiminde de İstanbul’un beslenmesine yardımcı olur.

Edirne kenti, ilk çağda Traklar tarafından kurulmuştur. Uzun süre Roma ve Bizans egemenliğinde kalan Edirne (o zamanlar adı, Roma İmparatoru Hadrianus’un adından dolayı Hadrianopolis idi) 1362 yılında Sultan Murat zamanında Türklerin eline geçti. Bir süre Bursa ile birlikte devletin başkenti oldu.

18. yüzyıla kadar da padişahların bazıları, yıllarca Edirne’de oturdular. Mimar Sinan’ın başyapıtlarından biri olan Selimiye Camii bu kenttedir. Bundan başka çok sayıda tarihi eserler de (Bayezid külliyesi, vb.) bulunmaktadır.

17. yüzyılda dünyanın birkaç büyük kentinden biri olan Edirne, o tarihten sonra sürekli geriledi. 1829’da ve 1878’de iki kez Rus işgaline, 1913’te Bulgar işgaline uğradı. 1920-1922 arasında da Yunanlıların elinde kaldı.

Kent 1950’den sonra yeniden hızlı bir gelişme sürecine girerek büyümeye başladı. 1950’de nüfusu 30.000 dolayında iken 1980’de 70.000’i aştı. Edirne’nin bir özelliği de, tarihi Kırkpınar yağlı güreşlerinin bu kentte yapılmasıdır.