Diyalektik düşünce nedir nasıl ortaya çıktı? felsefe yöntemi örnekleri

DİYALEKTİK eski Yunan felsefesinde “tartışma sanatı”, “tartışma bilimi” anlamında kullanılan kavram. Çağdaş felsefede, düşünce karşılıklarına ve farklılıklarına dayalı ve bir senteze yönelik akıl yürütme; eşyada karşıtlıklar ve bu karşıtlıkların aşılması yoluyla gerçekleşen evrim. Hepsinde de diyalektik kavramı, karşıtlıkların, çelişkilerin çatışmasının bir harekete ve sonuçta bir senteze yol açacağını belirtir.


Diyalektik düşünceye göre, evrenin genel yasası hareket ve değişmedir. Bunu da doğadaki karşıtlıklar ve çatışmalar sağlar. Bütün varlıklar, bu yasaya uygun olarak sürekli değişir. Giderek her şey karşıtına dönüşür: Yaşam ölüme, hareket enerjiye, enerji harekete dönüşür, vb. Bu düşünceyi ilk geliştiren eski Yunan düşünürü Herakleitos’tur. Onun “bir ırmakta, iki kez aynı suda yıkanılmaz” deyişi, doğadaki sürekli değişimi anlatır.

Felsefede, diyalektik düşünce ile metafizik düşünce birbirinin tam karşıtıdır. Metafizik görüş doğada var olan herşeyin olduğu gibi yaratıldığını ve öyle kalacağını öne sürer. Buna karşılık diyalektik görüş, doğada sürekli bir değişim ve evrim bulunduğunu savunur.

Çağdaş felsefede diyalektiği geliştiren düşünür Hegel’dir. Ona göre diyalektik yalnız bir düşünüş biçimi değil doğanın ve düşüncenin tarih içindeki gelişme sürecidir. Hegel’in idealist anlamda kullandığı bu kavramı Feuerbach materyalist anlamda kullanmıştır. Her iki görüşün dogmatik tutumunu, Marks ve Engels’in diyalektik materyalist felsefe görüşü aşmıştır.

Diyalektiğe bugünkü anlamını kazandıran onlardır. Marx ve Engels’e göre idealist felsefenin tezinin tersine, düşünceler dış dünyanın insandaki yansımasıdır. Maddeyi yaratan beynimizdeki mutlak düşünce değil, düşünceyi yaratan maddedir. Bu da, diyalektik bir süreç içinde gerçeklesir.