Bulgaristan hakkında Temel ve coğrafi bilgi

BULGARİSTAN Balkan Yarımadasında bir devlet. Yüz ölçümü 110.912 km2. Nüfus 7,102 milyon. Başkenti Sofya.


Bulgaristan dağlık bir ülkedir. Sofya Ovası ve Karadeniz’e kadar uzanan Meriç Vadisi, ülkenin güneyindeki Rodop Dağları ile kuzeyindeki Balkan Dağları’nı birbirinden ayırır.

Yay biçimindeki Karpat Dağları’nın güney ucunu meydana getiren Balkanlar, kuzeyde Tuna Vadisi’ne kadar uzanan vadilerle yarılmıştır. Dağlar Akdeniz ikliminin etkisini önlediğinden, ülkede kara iklimi egemendir (Sofya’da ocak ayı sıcaklık ortalaması 3.7°C, temmuz ayı ortalaması 19.3°C).

Ayın yörede yıllık yağış 600 mm. dolayındadır. Dağlık bölgelerde iklim daha serttir. Nüfus Tuna ve Meriç Ovaları ile iç ovalarda toplanmıştır. Kentleşme oranı 1980’lerde yüzde 50’yi aşmıştır. Başlıca kentler: Sofya, Filibe, Varna, Rusçuk, Burgaz.

Bulgaristan ikinci Dünya Savaşı’dan önce tam bir tarım ülkesiydi. 1947’den başlayarak, Sovyetler Birliği’nin para ve teknik yardımıyla, sosyalist temele dayalı bir ekonomik gelişmeye yöneldi. Bununla birlikte tarım, ekonominin önemli bir bölümünü oluşturur. Topraklar ya devletleştirilmiştir ya da bir veya birkaç köyü içeren büyük tarım kooperatifleri halinde birleştirilmiştir.

Bu birleşim makineleşme ve gübre kullanımı yardımıyla verimi hızla artmıştır. Özellikle Tuna Havzası’nda sulamanın geliştirilmesi, ekilebilir alanları artırmıştır. Ürün olarak buğday ve mısırın yanı sıra ayçiçeği, tütün, pamuk, domates, gül, vb. yetiştirilmektedir. Gülyağı önemli dışsatım ürünlerinden biridir. Dağlık alanlarda hayvancılıkta daha çok koyun yetiştirilir.

Bulgaristan’da son savaş sonrasından bu yana sanayi alanında büyük gelişme sağlandı. Önce alt yapı olarak yolların yapımı ve yeraltı kaynaklarının işletilmesi ele alındı. Bu arada enerji sağlamak üzere elektrik işletmeciliği geliştirildi, linyit ve ırmaklardan elektrik elde etmek için birçok elektrik santralı yapıldı.

Demirin dışında kurşun, çinko, manganez ve özellikle bakır yatakları işletilmektedir. Demir-çeliğe ve bunlara dayalı bir metalurji sanayii kurulmuştur. Makine, kimya ve tekstil sanayileri diğer önemli sanayi dalları oluşturur.

Ayrıca karadeniz kıyısında Varna yakınında kurulan turistik konaklama tesisleri hem batıdan, hem doğudan turist çekmekte ve ülke ekonomisine önemli ölçüde gelir kaynağı sağlamaktadır.

Bulgaristan'ın ilk halkı Traklar'dır. Bunlar 1. yüzyılda Roma'nın ve daha sonra 5. yüzyılda  Bizans'ın egemenliğine girdiler.

6. yüzyılda buraya gelerek Traklar ve İlliryalılar ile karışan İslav kabileleri, dillerini tüm ülkeye benimsettiler. 7. yüzyılda Türk kökenli bir ulus olan Bulgarlar, buradaki islav kabileleriyle işbirliği içinde bir İslav-Bulgar Devleti’nin temellerini attılar. Başkenti Pliska olan bu devlet, özellikle 1. Boris (852-890) zamanında Hıristiyanlığı benimseyerek, sınırlarını genişletmeyi başardı.

Sonra 2. Boris (969-972) döneminde Rus saldırısı devleti zayıflattı. Ülke 11. yüzyılda Bizans'ın eline geçti. 12. yüzyılın sonlarına doğru yeniden bağımsızlığa kavuşan Bulgaristan’da yeni bir Bulgar Krallığı kuruldu. Krallık Trakya ve Makedon ya’yı, hatta Selanik’i ele geçirerek Balkanlar’ın en güçlü devleti haline geldi.

Tırnova bir kültür merkezi halini aldı ve Bulgar Kilisesi’nin merkezi oldu. 14. yüzyılda köylü ayaklanmaları ve siyasal bölünmeler devleti zayıflattı. Ülke 1371-1396 arasında bütünüyle Türkler’in eline geçti. Osmanlı imparatorluğu Bulgaristan’a beş yüzyıl egemen oldu. 19. yüzyılda Osmanlı Devleti’ne karşı başkaldırma hareketleri önceleri başarıya ulaşamadı. 1878’de Rusya Osmanlı Devleti’ne bağımsız bir Bulgaristan Krallığı kurulmasını kabul ettirdiyse de, aynı yıl Batılı devletlerin de katılmasıyla yapılan Berlin Konferansı ile bu karar değiştirildi.

Kuzey Bulgaristan Osmanlı Devleti’ne bağlı bir prenslik haline getirildi. Güney Bulgaristan Doğu Rumeli vilayeti adıyla özerk bir Türk ili oldu. 1885’te bu il de Bulgaristan Prensliği’ne katıldı.

1908 Genç Türk Devrimi’nden yararlanan Prens Ferdinand Bulgar Çarı ilan edildi ve Osmanlı Devleti ile olan tüm bağlar kopartıldı. Birinci Balkan Savaşı’nda (1912-1913) Sırbistan ve Yunanistan ile birlikte Osmanlı Devleti’ne saldıran Bulgar ordusu Çatalca önlerine kadar geldi. Ancak İkinci Balkan Savaşı’nda Edirne’ye kadar işgal altında bulunan topraklar geri alındı.

Birinci Dünya Savaşı’na Almanya ile Osmanlı Devleti’nin yanında savaşa giren Bulgaristan bu devletlerin yenilmesiyle Ege Denizi’ne çıkış kapısını da yitirdi. Savaş sonrasında ülkede önce Stambolyski’nin köylü diktatörlüğü egemen oldu. Onun devrilmesinden sonra otoriter bir düzen kuruldu. 1940’ta kurulan Bulgar-Alman ittifakı bir balk ayaklanmasına yol açtı. 1944’te krallık yıkıldı. Sovyetler’in de yardımı ile komünistler iktidara geldi. Ülkede halk demokrasisi olarak adlandırılan sosyalist bir düzen kuruldu (1946).