Özürlü memur seçme sınavı ile boş kadrolar doldurulacak


Özürlü ve Yaşlı Hizmetleri Genel Müdürü Dr. Aylin Çiftçi, öncelikli gündemlerinin ‘ulaşılabilirlik’ olduğunu söyledi. 2005 yılında Özürlüler Kanunu’nun çıktığını hatırlatan Çiftçi, “Daha önce İmar Kanunu devredeydi. Bu yasalarla birlikte yerel yönetimlerin önüne çok ciddi bir sorumluluk geldi. Kamuya açık ve kapalı alanlar ile ulaşım araçlarının engellilerin kullanımına uygun hale getirmekle ilgili bir yükümlülük burada ortaya çıktı. Bu süre Temmuz 2012’de dolmuş oluyor.” dedi.

Çiftçi, bu sürenin bir daha uzatılmayacağını belirtti. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı ile Türkiye Belediyeler Birliği’nin işbirliğiyle düzenlenen “Kent yaşamında ulaşılabilirlik bölgesel paylaşım” toplantısı Hilton Oteli’nde gerçekleşti.


Organizasyonun açılışında konuşan Dr. Aylin Çiftçi, yasaya rağmen geride kalan 7 yılda çok ciddi bir mesafe alınmadığını, şimdilik ‘ulaşılabilirlik’ konusunda ‘seferberlik’ ilan ettiklerini ifade etti. Yapılan düzenlemelerle engellilerin istihdamı hususunda önemli adımların atıldığına işaret eden Çiftçi, bu meselede de henüz yapılması gereken çok önemli işlerin olduğunu dile getirdi. Çiftçi şunları söyledi:

“Bu çalışmalardan önümüzdeki 29 Nisan’da ÖSYM tarafından yapılacak Özürlü Memur Seçme Sınavı en önemli aşamalardan birisidir. Bu sınavla engelliler kendi durumlarına uygun şekilde sınava girerek, memuriyete dahil edilmesini sağlayacak. Söz konusu sınav dolayısı ile ÖSYM ile sıkı bir işbirliği halindeyiz. Çünkü burada görmeyen, işitmeyen, zihinsel veya bedensel engelliler için farklı soru yöntemleri kullanılacak. Bu faaliyetin sonunda devletteki boş kadroları doldurmayı ümit ediyoruz.”

Kamu dışındaki işletmeler içinde istihdam çalışmalarının devam edeceğine dikkat çeken Çiftçi, engellilerin iş hayatına kazandırılmasında halen yüzde 3’lük kontenjanın doldurulamadığını vurguladı. Sorunla ilgili kendilerinde de bir takım eksiklikler gördüklerini anlatan Çiftçi, engelli meselesini çok fazla paylaşamadıklarının altını çizdi. Fiziki ortamlar oluşturulduğunda engellilerin normal insanlar gibi üretim yapabildiğine işaret eden Dr. Aylin Çiftçi, “Bize düşen fiziksel koşulların sağlanmasıdır. İşverenler bu koşulların ne olduğunu çok fazla bilmediği için genellikle verim alınamıyor. Vasıflı arkadaşlarımız hizmetli kadrolarında istihdam ediliyor. Bu sebeple beklenen verim elde edilmiyor. Bu olumsuzluklar giderildiğinde engelli üretkenliği herkesi memnun edecek hale gelir.”diye konuştu. Birçok kamu kuruluşunda engellilere yönelik birimlerin varlığına değinen Çiftçi, bu konuda yapılanmayan belediye ve diğer kurumların eksikliklerini gidermesini istedi. Ulaşılabilirlikte gerekli çalışmaları yapmayan yerel yönetimlerin Temmuz 2012’den sonra engellilerle yasal olarak karşı karşı geleceklerini ifade eden Çiftçi, geçmişte inşa edilen binaların belki değiştirilemeyeceğini; ancak bundan sonrakilerin doğru bir şekilde yapılması için gerekli destekleri vereceklerini söyledi. Çiftçi, halk arasında espiri konusu edilen ‘kaldırım mühendisliğinin’ engellilerin kullanacağı kaldırımların yapımı için hayata geçirilmesi gerektiğini sözlerine ekledi.

ENGELLİLER TOPLUMUN PARÇASI

Türkiye Belediyeler Birliği (TBB) Genel Sekreter Yardımcısı Cevdet Sökmen ise engellilerin toplumun bir parçası olduğunu hatırlattı. Ülkede 8.5 milyon engellinin yaşadığını ifade eden Sökmen, engelli vatandaşlar için gerekli tedbirlerin alınmasında ilgili kamu kurum ve kuruşlarına görevler düştüğünü kaydetti. Sökmen, “Engelli bireylerin sorunları çözümü hepimizin sorumluluğundadır. Bu topyekun bir bilinçlenmeyi gerektirir. Engelli olmak bir eksiklik değildir. Yetir ki sevgi ve duygu engelli olmayalım.” dedi.

Adana’daki belediye ve kamu kuruluşu temsilcilerinin katıldığı programda uzmanlar 'ulaşılabilirlik' konusunda sunumlar yaptı.