Otizm iletişim ve sosyal gelişim alanlarındaki kısıtlılıkla seyreden ve çocuğun gelişimini önemli derecede olumsuz etkileyen bir bozukluktur.
Otizmin Belirtileri
Otistik çocuklarda normalden sapan davranışlar 4 grupta toplanır.
Otizmin Nedenleri
Otizmin nedenleri konusunda kalıtımsal etkiler üzerinde önemle durulmaktadır. Otizmi olan çocukların kardeşlerinin de otizm Tanısı alma yüzdelerinin %3-6 arasında oranlara ulaştığı belirtilmektedir.
Otistik çocukların ve ailelerin sorunlarla baş edebilme yolları
Otistik çocuğu olan aileler için en önemli soru, kendilerini nelerin beklediği ve çocuk ileride nasıl olacağıdır. özellikle çok erken yaşlardaki duruma bakıp çocuğun ileride hangi noktaya geleceğini ve nasıl bir gelişim göstereceğini kestirmek zordur. Aileler çocuk öncelikli olarak konuşup konuşamayacağını sonra, okula gidip gidemeyeceğini giderse ne tür güçlüklerle karşılaşacaklarını bilmek isterler. çocuğun içinde bulunduğu durumun erken fark edilmesi ve eğitim aldığı sürece çocuğun izlenmesi, güçlü ve zayıf taraf ortaya çıkarılması aileye ve eğitimciye yol gösterir. Otizmde ilerisi için umudu artıran etkenlerden birincisi erken Tanıdır. Olabildiğince erken fark edilerek çocuğun çocuk ruh sağlığı kliniğine götürülmesi ve Tanının konması ya da en azından belirtilere yönelik tedavi edici girişimlerin başlatılması çocuğun ilişki kurma güçlüğü ile baş edilmesini kolaylaştırır.
Otistik çocuklarda normalden sapan davranışlar 4 grupta toplanır.
Otizmin Nedenleri
Otizmin nedenleri konusunda kalıtımsal etkiler üzerinde önemle durulmaktadır. Otizmi olan çocukların kardeşlerinin de otizm Tanısı alma yüzdelerinin %3-6 arasında oranlara ulaştığı belirtilmektedir.
Otistik çocukların ve ailelerin sorunlarla baş edebilme yolları
Otistik çocuğu olan aileler için en önemli soru, kendilerini nelerin beklediği ve çocuk ileride nasıl olacağıdır. özellikle çok erken yaşlardaki duruma bakıp çocuğun ileride hangi noktaya geleceğini ve nasıl bir gelişim göstereceğini kestirmek zordur. Aileler çocuk öncelikli olarak konuşup konuşamayacağını sonra, okula gidip gidemeyeceğini giderse ne tür güçlüklerle karşılaşacaklarını bilmek isterler. çocuğun içinde bulunduğu durumun erken fark edilmesi ve eğitim aldığı sürece çocuğun izlenmesi, güçlü ve zayıf taraf ortaya çıkarılması aileye ve eğitimciye yol gösterir. Otizmde ilerisi için umudu artıran etkenlerden birincisi erken Tanıdır. Olabildiğince erken fark edilerek çocuğun çocuk ruh sağlığı kliniğine götürülmesi ve Tanının konması ya da en azından belirtilere yönelik tedavi edici girişimlerin başlatılması çocuğun ilişki kurma güçlüğü ile baş edilmesini kolaylaştırır.
Erken Tanı ve müdahale:
Çocuğun kendine ve çevresine farkındalığını, ilgilerini, öğrenmesini ve becerilerini geliştirmesini hızlandırır. Ailenin ve çocuğa Tanı koyan uzmanların çocuğu gelişimsel düzeyine uygun bir müdahale Programına hızla başlatmasında yarar vardır. Okul öncesi dönemde konuşması gecikmiş ya da durmuş ve ilgi alanı kısıtlı yaşına uygun becerileri göstermeyen bir çocuğun klinikte ayaktan bireysel tedavisinin yanı sıra uygun bir kreş ya da anaokuluna gönderilmesi ve Özel Eğitim Programına alınması gerekir. Bu müdahalede bireysel tedavi erken yaşlarda çocuğun ana babasının da katılımıyla farklı yöntemlerle uygulanabilir.
Anne baba ve çocuk birlikte oyun terapisine alınabilirler. Video kayıt yöntemleri ile terapi yürütülebilir.
Çocuğun yaşı ve gereksinimi göz önüne alınarak bireysel tedavi uygulanabilir.
Çocuğun yaşıtları ile bir arada olmasının sağlanabilmesi için bir kreşe ya da ana okuluna gönderilmesi de tedavinin bir parçasıdır. özellikle taklit becerisinin gelişimi ile otistik çocuk yaşıtlarıyla bir arada olmaktan yararlanır. Dil gelişimi hızlanır. Duygusal ve sosyal gelişimi desteklenmiş olur.
Otistik çocukların kendi haline bırakılmaması gerekir. Bu nedenle belirli bir düzen içinde Eğitim ve öğretim olanaklarından yararlanması sağlanmalıdır. ilköğretim çağına geldiğinde de okula gitmelidir.
Otistik çocuğun otistik belirtilerinin derecesi de gelişimini olumsuz etkileyebilecek bir diğer faktördür. Belirtiler çok ağır ve çocuğun yaşı büyükse tedavisi klinikte aralıklı izlenerek ve bir Özel Eğitim kurumuna gitmesi sağlanarak yürütülür. çeşitli sosyal ve sportif etkinliklerden de yararlanması mümkündür.
Otistik çocuğun gelişimini etkileyen bir diğer faktör de çocuğun için de bulunduğu çevredir. Otistik çocukların da tüm çocuklar gibi bol uyarana gereksinimleri vardır. çocuğun uyaranları kabul derecesine göre çevresi düzenlenmelidir. çocuğa;
Dokunmak
Onunla konuşmak
Çevresinde olup biteni onun anlayabileceği gibi sade bir dille ona anlatmak, yaşadıklarını, birlikte geçirdikleri anları çocuğa anlatmak, Masal ve hikaye okumak,
Resimli kitaplara bakmak ve
Günlük kullanım alanı içindeki eşyaların adını, işlevini öğretmek önemlidir.
Oyun alanı, oyuncaklar, yaşıtlarıyla birlikte olma, sosyal yaşamın bir parçası olma çocuğun gelişimini hızlandırır.
Otistik çocuklarla ilgilenirken birinci adım çocukla ilişki kurmaktır. çocukla ilişki kurarken, eğer çocuğun tercih ettiği bir ilişki ya da oyun varsa, öncelikle onun seçilmesi ve sürdürülmesi gerekir. çocuğun ilişki biçimi ya da oyunu tek düze olsa bile, bu oyun ya da ilişki şekli, yetişkin tarafından zaman içinde zenginleştirilebilir. Ancak otistik çocukların çoğu ilişki aramaz, kendi başına yineleyici davranışlar yaparlar. Bu durum da anne babayı ümitsizliğe düşürür ve çabuk pes etmelerine neden olabilir. Bu durumda ilişki kurmanın çeşitli yolları denenmeli ve pes etmeden uygun olan yol bulunmalıdır. Genellikle her çocuk gıdıklanma, hoplatma, kucakta yüz yüze oturarak sallanma ve şarkı söyleme gibi oyuncaksız oynanabilen oyunlardan keyif alır. çocukla ilişki kurmaya çalışırken ve oyunlar oynanırken;
- çocukla yüz yüze ve göz göze gelmeye çalışılmalıdır
- çocukla oynayan kiçinin oyunlara keyifle ve içtenlikle katılması önemlidir. Mekanik ve ödev gibi yapılan oyunlara çocuklar da içtenlikle katılmazlar. çabuk geri çekilirler.
ilişki kurma yollarından bir diğeri de, hayali oyunların geliştirilmesidir. Otizmi olan çocukların temel belirtilerinden bir tanesi de kendiliğinden hayali oyuna başlamamaları ya da katılmamalarıdır. Bu tür oyunlar için, evcilik oyuncakları gibi hayali oyunlar oynayabileceği oyuncaklar gerekir. günlük yaşamını anlayabileceği ve anlamlandırabileceği yeme yedirme, uyku, alışveriş ve pikniğe gitme gibi oyunların oynanması yararlıdır. Oynanan oyunlar çocuğun ilgisini çekmiyormuş gibi görünse bile oyun sürdürülmelidir. Oyuna ilgi çekebilmek için önce oyuncağın işlevi gösterilir sonra çocuğun yaşantısıyla ilgili önemli olaylar oyunlaştırılır. Bütün çocuklar için yemek yemek, yedirmek, uyumak ve uyutmak, banyo yapmak berbere gitmek, doktora gitme önemli olaylardır. Hayali oyunlar çocuğun belleğinin gelişmesini, hayal kurmasını, olayları akılda tutmasını sağlar. yaşam olayları, günlük yapılan faaliyetler kısa hayali oyun senaryoları haline getirilip, 2-3 cümlelik oyunlar şeklinde oynanabilir. eğer oyun çocuğun ilgisini çekmediyse 4-5 dakika sürdürülür ve belirli sonuç bölümüyle sonlandırılır. Bu oyunlar esnasında öncelikle çocuğun ilgilendiği oyun üzerinden ve onu izleyerek oynamaya dikkat edilmelidir.
Etkinlikler çocuğun gelişimsel düzeyine, dikkatini toplama süresine, bellek kapasitesine ve el becerisine uygun olmalıdır. çocuğun gelişim düzeyinin üstündeki etkinlikler onu başarısız hissettireceğinden hevesini azaltacaktır.
Çocukla ilişki kurulurken ve Eğitimde kullanılan dil çocuğun düzeyine uygun olmalıdır. İletişim problemi olan çocuk için kısa ve net cümleler kullanmak önemlidir.
Çocuğun oyun ve Eğitim saatlerini tek ve uzun bir sürede yapmaktansa kısa sürelerde ssık sık tekrar ekmekte yarar vardır.
Çocuk ile konuşurken onun göz seviyesine eğilmek ve ona bakarak konuşmak gerekir.
Çocuktan bir şey yapması istenirken kısa ve net cümleler kullanılmalıdır, örneğin"buraya gel" gibi ve vurgulanarak söylenmelidir.
Çevrede çocuğun dikkatini dağıtacak uyaranlar olmamasına özen gösterilmelidir.
Oyun kurulacak malzeme ile çocuğun önceden serbestçe oynayıp keşfetmesi çocuğun oyuna merakını arttırır.
Çocuğun dikkatini toplamasını kolaylaştırmak için abartılı mimikler, tonlamalar yapmak etkili olacaktır.
İlişki kurma aşamasında zorluk çekilen davranışlar arasında; göz göze gelme adıyla çağrıldığında bakma, selamlaşma, anlama, taklit, istekleri yerine getirme, farkındalık davranışları sayılabilir. Göz göze gelme ve adı söylendiğinde bakma sağlandıktan sonra, ilişki kurma boyutunda çok önemli bir mesafe kaydedilmiş olur.
Otizm Tedavisi
Otizmde Tedavi Yaklaşımları
Bugün otizm tedavisinde en önemli yaklaşım Özel Eğitim ve davranış tedavileridir, nadiren ilaç tedavisi kullanılır. Tedavi planı kişiden kişiye değişmektedir, çünkü yaygın gelişimsel bozuklukların belirtileri geniş bir yelpazede yer alır ve çocuğun yaş düzeyine geriliçinin ağırlık derecesine göre değişir.
Çocuğun kendine ve çevresine farkındalığını, ilgilerini, öğrenmesini ve becerilerini geliştirmesini hızlandırır. Ailenin ve çocuğa Tanı koyan uzmanların çocuğu gelişimsel düzeyine uygun bir müdahale Programına hızla başlatmasında yarar vardır. Okul öncesi dönemde konuşması gecikmiş ya da durmuş ve ilgi alanı kısıtlı yaşına uygun becerileri göstermeyen bir çocuğun klinikte ayaktan bireysel tedavisinin yanı sıra uygun bir kreş ya da anaokuluna gönderilmesi ve Özel Eğitim Programına alınması gerekir. Bu müdahalede bireysel tedavi erken yaşlarda çocuğun ana babasının da katılımıyla farklı yöntemlerle uygulanabilir.
Anne baba ve çocuk birlikte oyun terapisine alınabilirler. Video kayıt yöntemleri ile terapi yürütülebilir.
Çocuğun yaşı ve gereksinimi göz önüne alınarak bireysel tedavi uygulanabilir.
Çocuğun yaşıtları ile bir arada olmasının sağlanabilmesi için bir kreşe ya da ana okuluna gönderilmesi de tedavinin bir parçasıdır. özellikle taklit becerisinin gelişimi ile otistik çocuk yaşıtlarıyla bir arada olmaktan yararlanır. Dil gelişimi hızlanır. Duygusal ve sosyal gelişimi desteklenmiş olur.
Otistik çocukların kendi haline bırakılmaması gerekir. Bu nedenle belirli bir düzen içinde Eğitim ve öğretim olanaklarından yararlanması sağlanmalıdır. ilköğretim çağına geldiğinde de okula gitmelidir.
Otistik çocuğun otistik belirtilerinin derecesi de gelişimini olumsuz etkileyebilecek bir diğer faktördür. Belirtiler çok ağır ve çocuğun yaşı büyükse tedavisi klinikte aralıklı izlenerek ve bir Özel Eğitim kurumuna gitmesi sağlanarak yürütülür. çeşitli sosyal ve sportif etkinliklerden de yararlanması mümkündür.
Otistik çocuğun gelişimini etkileyen bir diğer faktör de çocuğun için de bulunduğu çevredir. Otistik çocukların da tüm çocuklar gibi bol uyarana gereksinimleri vardır. çocuğun uyaranları kabul derecesine göre çevresi düzenlenmelidir. çocuğa;
Dokunmak
Onunla konuşmak
Çevresinde olup biteni onun anlayabileceği gibi sade bir dille ona anlatmak, yaşadıklarını, birlikte geçirdikleri anları çocuğa anlatmak, Masal ve hikaye okumak,
Resimli kitaplara bakmak ve
Günlük kullanım alanı içindeki eşyaların adını, işlevini öğretmek önemlidir.
Oyun alanı, oyuncaklar, yaşıtlarıyla birlikte olma, sosyal yaşamın bir parçası olma çocuğun gelişimini hızlandırır.
Otistik çocuklarla ilgilenirken birinci adım çocukla ilişki kurmaktır. çocukla ilişki kurarken, eğer çocuğun tercih ettiği bir ilişki ya da oyun varsa, öncelikle onun seçilmesi ve sürdürülmesi gerekir. çocuğun ilişki biçimi ya da oyunu tek düze olsa bile, bu oyun ya da ilişki şekli, yetişkin tarafından zaman içinde zenginleştirilebilir. Ancak otistik çocukların çoğu ilişki aramaz, kendi başına yineleyici davranışlar yaparlar. Bu durum da anne babayı ümitsizliğe düşürür ve çabuk pes etmelerine neden olabilir. Bu durumda ilişki kurmanın çeşitli yolları denenmeli ve pes etmeden uygun olan yol bulunmalıdır. Genellikle her çocuk gıdıklanma, hoplatma, kucakta yüz yüze oturarak sallanma ve şarkı söyleme gibi oyuncaksız oynanabilen oyunlardan keyif alır. çocukla ilişki kurmaya çalışırken ve oyunlar oynanırken;
- çocukla yüz yüze ve göz göze gelmeye çalışılmalıdır
- çocukla oynayan kiçinin oyunlara keyifle ve içtenlikle katılması önemlidir. Mekanik ve ödev gibi yapılan oyunlara çocuklar da içtenlikle katılmazlar. çabuk geri çekilirler.
ilişki kurma yollarından bir diğeri de, hayali oyunların geliştirilmesidir. Otizmi olan çocukların temel belirtilerinden bir tanesi de kendiliğinden hayali oyuna başlamamaları ya da katılmamalarıdır. Bu tür oyunlar için, evcilik oyuncakları gibi hayali oyunlar oynayabileceği oyuncaklar gerekir. günlük yaşamını anlayabileceği ve anlamlandırabileceği yeme yedirme, uyku, alışveriş ve pikniğe gitme gibi oyunların oynanması yararlıdır. Oynanan oyunlar çocuğun ilgisini çekmiyormuş gibi görünse bile oyun sürdürülmelidir. Oyuna ilgi çekebilmek için önce oyuncağın işlevi gösterilir sonra çocuğun yaşantısıyla ilgili önemli olaylar oyunlaştırılır. Bütün çocuklar için yemek yemek, yedirmek, uyumak ve uyutmak, banyo yapmak berbere gitmek, doktora gitme önemli olaylardır. Hayali oyunlar çocuğun belleğinin gelişmesini, hayal kurmasını, olayları akılda tutmasını sağlar. yaşam olayları, günlük yapılan faaliyetler kısa hayali oyun senaryoları haline getirilip, 2-3 cümlelik oyunlar şeklinde oynanabilir. eğer oyun çocuğun ilgisini çekmediyse 4-5 dakika sürdürülür ve belirli sonuç bölümüyle sonlandırılır. Bu oyunlar esnasında öncelikle çocuğun ilgilendiği oyun üzerinden ve onu izleyerek oynamaya dikkat edilmelidir.
Etkinlikler çocuğun gelişimsel düzeyine, dikkatini toplama süresine, bellek kapasitesine ve el becerisine uygun olmalıdır. çocuğun gelişim düzeyinin üstündeki etkinlikler onu başarısız hissettireceğinden hevesini azaltacaktır.
Çocukla ilişki kurulurken ve Eğitimde kullanılan dil çocuğun düzeyine uygun olmalıdır. İletişim problemi olan çocuk için kısa ve net cümleler kullanmak önemlidir.
Çocuğun oyun ve Eğitim saatlerini tek ve uzun bir sürede yapmaktansa kısa sürelerde ssık sık tekrar ekmekte yarar vardır.
Çocuk ile konuşurken onun göz seviyesine eğilmek ve ona bakarak konuşmak gerekir.
Çocuktan bir şey yapması istenirken kısa ve net cümleler kullanılmalıdır, örneğin"buraya gel" gibi ve vurgulanarak söylenmelidir.
Çevrede çocuğun dikkatini dağıtacak uyaranlar olmamasına özen gösterilmelidir.
Oyun kurulacak malzeme ile çocuğun önceden serbestçe oynayıp keşfetmesi çocuğun oyuna merakını arttırır.
Çocuğun dikkatini toplamasını kolaylaştırmak için abartılı mimikler, tonlamalar yapmak etkili olacaktır.
İlişki kurma aşamasında zorluk çekilen davranışlar arasında; göz göze gelme adıyla çağrıldığında bakma, selamlaşma, anlama, taklit, istekleri yerine getirme, farkındalık davranışları sayılabilir. Göz göze gelme ve adı söylendiğinde bakma sağlandıktan sonra, ilişki kurma boyutunda çok önemli bir mesafe kaydedilmiş olur.
Otizm Tedavisi
Otizmde Tedavi Yaklaşımları
Bugün otizm tedavisinde en önemli yaklaşım Özel Eğitim ve davranış tedavileridir, nadiren ilaç tedavisi kullanılır. Tedavi planı kişiden kişiye değişmektedir, çünkü yaygın gelişimsel bozuklukların belirtileri geniş bir yelpazede yer alır ve çocuğun yaş düzeyine geriliçinin ağırlık derecesine göre değişir.